![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
Çünkü bizim eğitim sistemimizde felsefeye yer yok. Bize çarpmayı, bölmeyi ve matematiğin bütün türevlerini ?hayatımızda pek de lazım olmasa bile? öğretiyorlar ama -nasıl yaşanırı öğretmiyorlar.
Sorgulamıyoruz! sorgulayamıyoruz.
Oysa bütün bunlar yerine yaşam felsefesini bilsek, düşünsel yetkinliğe ulaşabilirdik. Ve buna matematikle değil, felsefe ile ulaşabiliriz. Felsefesiz insan yoktur; başkasının felsefi söylemleriyle yürüyen insan vardır. Ve doğa boşluk kabul etmez: Sizin yerinize başkaları felsefe yapar ve sizin yaşamınızı yönlendirir. Ama nasıl yönlendirir? Eğer milletseniz sizi sömürge yapar; birey olamamışsanız sizi kullanır.(Sevdiğim kitaplar silsilesi.) Yani bilimi uygulayacak insanın düşünsel dünyasını oluşturamadıktan sonra, istediğiniz kadar teorem ezberletin, sonuç alamazsınız.
Oysaki yakın tarihimize bakıldığında, okullarımızda 12 Eylül 1980 tarihine kadar ortaokul seviyesinde başlamak üzere hem felsefe hem de psikoloji dersleri verilirdi.
O tarihten sonra, yüce büyüklerimiz bahsettiğimiz iki dersi müfredattan çıkartarak, yerlerine o güne kadar seçmeli olan (ve yalnızca İslam dininin Sünni yorumunun öğretildiği) Din Bilgisi dersini, -Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi- adı altında zorunlu ders haline getirdiler.
Ve bu, o günden bu yana uygulanmakta olan bir devlet politikasıdır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |