Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Evet, bir de ibni Haldun'un kaleminden ve usundan tarih kavramına bakalım:
Tarih, milletler (ümmetler) ve ırklar (ecyal) arasında en yaygın disiplinlerden biridir. Sıradan halk onu bilmek isterdi. Krallar ve önderler yaraşırcasına onun ardından koşarlar, onu elde etmeye çalışırlar.
Bilgisiz olan da bilgili olan kadar iyi anlayabilir. Gerçekten, tarih, görünüşte, siyasal olayların, hanedanların (düvel) ve uzak geçmişin zerafetle sunulan ve aktarma ve alıntılarla ortaya konulan durum ve koşullarının anlatısından başka bir şey değildir. Büyük halk kitlelerini oyalamaya ve insanlığa ilişkin işler hakkında fikir edinmemize olanak verir. Değişikliklerin etkisinin görülmesini sağlar, şu ya da bu hanedanın zamanı dolup da yıkılma çağı gelinceye kadar öylesine geniş toprak yüzeyini nasıl ele geçirdiğini bize gösterir.
Bununla birlikte, içerden bakıldığında, tarihin başka bir anlamı vardır. Tarih düşünmek, gerçeğe ulaşmaya çaba göstermek, olguların nedenlerini ve köklerini uzlukla açıklamak, olayların nedenini ve nasılını derinlemesine bilmek demektir. O halde tarih kökünü felsefeden alır, öyleyse onun bir kolu sayılması gerekir.
insanlık ve dünyanın geçmişidir
biz gerçi dizilerden öğreniyoruz ama olsun, bilen kişiler de var hala
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |