Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sözlük yazarlarının geçirdiği en şiddetli hastalık

paylaş araştır

 

  1. benim için tifodur.

    ilkokula gittiğim dönemde başıma geldi. büyük bir ihtimalle yaşadığımız yerin içme suyuna başka unsurlar karışmıştı ve ben de çocuk kafasıyla bunun ciddiyetinde değildim. rahatsızlık baş gösterince gittiğimiz doktorların basit soğuk algınlığı, grip gibi teşhisler koyduğunu hatırlıyorum. ama doğal olarak da geçmiyordu. sonradan nasıl olduysa bir doktor doğru tespitte bulundu ve türlü ilaç, şurup ve iğnelerle hastalıkla mücadeleye giriştik. ciddi kilo kaybı yaşadığımı ve sanki bacaklarımı hissetmediğimi hatırlıyorum. uzunca bir süre okulumdan da uzak kaldım ancak çok şükür ki atlattık, geçti gitti.

     
    (Bkz: tifo)
  2. Başımdan geçen hastalığı değil de, 10 yaşındayken ocaktan yeni alınmış çaydanlığın bacağıma dökülmesiyle bende yarattığı travmayı unutamam.Üstelik altımda, o zamanlar hevesle giydiğim uzun naylon çorap vardı.O corabın etime nasıl yapıştığını unutamam.Okuldan tabiki uzak kaldım bir süre.Ailem bir aktara bitkisel merhem yaptırmıştı, o zaman onun sayesinde bacağım normalden daha kısa sürede iyileşmişti.Şuan bacağımda bir izi yok ama ruhumdaki izi geçmiyor.Yanımdan herhangi bir çaydanlık geçişinde arama hemen 2 metre mesafe koyuyorum istemsizce.yalnız bir o kadar da çayı çok severim(gülümseme).

     
  3. Başından geçen talihsiz olaylar.

    Yağmurlu bir gün. o zamanlar yine bir yerde çalışıyorum, çalıştığım yerin vitrininden yağmuru seyrediyorum. Yağmur öyle yağıyorki, 5 saniyede sırılsıklam edebilir. Neyse. Baktım yere bir tane yusufçuk(ben yusufçuk zannetmişim), yağmurun ağır damlalarına karşı ayakta durmaya çalışıyor, kıyamadım, bir de o azmi beni kendine doğru çekti sanırım. Hemen işaret parmağımı uzattım tutunsun diye ve tutundu. Buraya kadar herşey normal.İçeri girdim hemen, tabi daha net görüyorum parmağıma tutunduğunu. Neyse bir köşeye bırakayım dedim, bırakmıyor. Birazcık daha sert salladım, bırakmıyor.Sonra dikkatli bir bakayım dedim, derken parmağımı iyice kavradı, incecik ayaklarıyla parmağımı sıkmaya başladı. Asıl dehşete kapıldığım an ise altından iğnesini çıkarıp parmağıma saplama kısmı. Ben öyle parlak bir ışık süzmesi görmedim, iğne öyle parladı ki, resmen dondum. Ve ben o anı sadece izledim, çığlık da atamadım. İğnesini batırır batırmaz elimi öyle bir salladım ki, pes edip duvar kenarına düştü. Tabiki öldürmedim, hayvancağızın fıtratıydı bu. tehdit gibi görüp beni zehirlemek istedi. Yaptı da, parmağım 5 dakika içinde balon gibi şişti. Hemen eczaneye gittim, Allah'tan eczane yakınlardaydı. Hemen bir krem aldım, 3 günde iyileşti. Şimdi uzaktan çer çöple yardım ediyorum(gülümseme). Bu arada Simsiyah yusufcuk mu olurmuş.

     
  4. Zekam özürlü kaldı.

    kavak ağacının en ucunda bir karga yuvası vardı. İçinden bir yavru uçmaya çalışırken yere yapıştı. İyilik olsun bu kusa da hayrim olsun diye aldım ve hemen koşar adım kavak ağacına... Elimde kuş yavrusu diğer elim ağaçta yukarı gidiyorum tam yarısına geldim ki dal elimde. ama dal ucu havada bağlantı yok. Babam yukarı bakarken hızla babama yaklaşıyordum. Babam ~ evlat ne yapıyorsun bak haline irtifa kaybediyorsun" dedi.

    O arada zınk diye bir çarpma sesi ile bıraktığım karga yavrusu uçtu. O gün anladım ki bizler uçamıyoruz.

    O gün bu gün zekam sakat. Kaç ameliyat geçirdik ... Tıp çare bulamadı.

     
  5. Üzerinde çivi bulunan tahtaya çocukken atlamam suretiyle geçirdiğim ve yürümemi çok etkileyen tAlihsiz olay sonucu gerçekleşen hastalık.

     
  6. bedenimde değerli metalleri miras bırakan travma.

    uzun yıllar sonra biri akıl edip de mezarımı açarsa bu garip metallerle ne yaptığımızı bulmaya çalışacaklar.

     
  7. Romatoid Artrid atakları...

    Hareket edecek halim şeklim olmuyordu.

    1000 mg kortizonla ayaklanıyordum..

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.