Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sigara içen öğrenciler

paylaş araştır

 

  1. dünyaya getirdiğiniz çocuklarınızın ileride tarifsiz acılar çekmesine seyirci kalmayın.

    sadece sigara değil,

    tüm zararlı alışkanlıklardan uzak tutmaya çalışmak ailelerin ve devletin en önemli görevi olmalıdır.

     
  2. Anne baba dan yada çevreden heves edip harçlıklarını sigaraya harcayan tipler..

     
  3. Zararlı davranışların (alkol,sigara,madde) bağımlılığa dönüşmeden önlem alınması ve gerekli müdahalenin yapılması ile önüne geçilebilir

    Aileler,okulda rehberlik ve danışmanlık servisleri yatkın olan,ve ya bu tarz sorunu olan çocukları gerekli birimlere yönlendirerek destek verebilirler

    Tüm dünyada olduğu gibi,ülkemizde de madde kullanımı yaşı düşmüş hatta ilk öğretim çıcuklarına kadar inmiş maalesef

    Yeşilayın ve kültekin hocanın birlikte yürüttüğü okullardan başlayan destek programları mevcut.

    Daha çok insana ulaşması için her vatandaş etrafını bilinçlendirmeli ve elinden geleni yapmaya gayret etmelidir

    Gelecek nesiller bizim ve biz bağımlı bir toplum olmaya doğru hızla ilerliyoruz

     
  4. Ülkece öyle bir haldeyiz ki öyle bir zaman yaşıyoruz ki çoluk çocuk bile dertleniyor...

    Ayrıca bir üstteki yoruma katılıyorum. Etraflarına zararı yoksa kim ne istiyorsa yapar.

    Artık herkesin imkanları ölçüsünde her şeye (ilk başta bilgi) kolayca ulaşabildiği şu zamanlarda onların yetişkin olarak değerlendirilmesi taraftarıyım.

     
  5. Kimse kimsenin elinden sigarasını alıp çöpe atmıyor zaten, içmek isteyen bir yolunu bulup her halükarda içiyor. Lisede görev yapan bir öğretmen olarak ben de farkındayım, kız-erkek sigara içen öğrencilerimiz var. Ancak bu konuda yüzlerine karşı telkinde bulunmuşluğum, nasihat etmişliğim bile yoktur ki bu duruma son derece karşı olmama rağmen. Evet öğrenci, arkadaş çevresi, ailedeki sıkıntılar, derslerdeki başarısızlık, o yaştaki benlik algısının düşük olması gibi pek çok sebeplerle bu zararlı alışkanlığı kendine bir çıkar yol olarak görüp,başlamış olabilir. Ancak birkaç yıl önce süt giren boğazdan sigaranın dumanının geçmesi normal midir? O körpecik ciğerler o yaşta neden binbir türlü zehiri barındıran sigara dumanı ile dolsun? sigaranın hangi derde derman olduğu görülmüş ki çare sigara içmek olsun? Müsade edin de yanlışa da yanlış diyebilelim. Kimse ortaokul, ilkokul çocuğunun sigara içmesini normalleştirmemelidir. Öyle bir özgürlük yoktur, buna müsade etmek ve göz yummak, desteklemek olsa olsa istismardır. Eline sigara almak yetişkinlik için yeter şart değildir. İşte bu zihniyetten dolayı küçücük çocuklar,çevresine, ben büyüdüm algısı yaratmak için bu zararlı alışkanlığa başlıyor. Yetişkinlerin görevi (ki bunun için öğretmen olmaya gerek yok) Çocuğun sorunları varsa çok daha sağlıklı yollarla çözüm bulmasına teşvik etmektir.

     
  6. normalleşen durumdur.

    coğu öğrenci içiyor ve okullarda bunu bildiği için çok fazla önemsemiyor.

    bizim zamanımızda olsa ooo içlerinden geçerdi okul müdürleri

     
  7. Kişisel hak ve özgürlüklere taciz hatta tecavüz fikirlerinin ortaya koyulduğu başlık.

    Kişisel hak ve özgürlükler 18inde reşit olunca değil, sütten kesilince değil, doğup dünyaya gelince de değil kişinin ana rahminde kalbi atmaya başladığında başlar

    Hem bu haklar anayasalar vasıtasıyla kişiye veriliyor gibi zannedilir, bu haklar Allah'ın insana bağşettiği haklardır. neyse bunlar farklı tartışma konuları.

    Özgürlük başka kişilere zarar vermeden yapılabilen her şeydir.

    Her insanın özgürlük hakkı vardır.

    Sigara içerek başkasına zarar verilemeyeceğini, konunun tamamen kişisel olduğunu hepiniz gayet iyi biliyorsunuz.bitti işte bu noktadan itibaren bu konu üzerine fikir yürütmek bile abestir.

     
  8. Söyleneni, pusulanın ibresi gibi oraya buraya çekmek, verilmek istenen mesajı inatla algılamak istememek, bir şeyi başkasının özgürlüğünü kısıtlamadı diye normal göstermeye çalışmak, kimileri için doğru olabilir ancak benim için doğru değildir. Bu kadar.

    (Karşıdakinin Fikir yürütüp yürütemeyeceği konusunda da kimse karar verici mercii değildir, hele ki dilinden özgürlük lafı eksik olmayan biri için.)

     
  9. benim düşüncem,

    benim mühendis gözlerim,

    benim kirlenen havam,

    benim burnuma gelen koku,

    benim geleceğimin teminatı olan gençler(gençlerle falan işim yok, benim geleceğim sözkonusu, samimiyette son nokta, ahaha)

    benim mükemmelliğim ve üstün kabiliyetlerim(haftaya gel mehdi olarak işe başla)

    benim pimaşım ve dertlerim,

    benim özgür fikirlerim(başkalarının özgürlüğünü kısıtlamak üzerine kurguladığım ve birilerine korku saldığını sandığım)

    bir üstün seviye göstergesi olarak benim parmak bastığım konu

    .

    .

    .

    hazır gıda kullanmıyorum, hazır giyim kullanmıyorum, hiç evsel atık çıkarmıyorum, kullandığım pilleri doğaya zarar vermesin diye yiyerek sindiriyorum, elektrik kullanmıyorum, petrol kullanmıyorum, mağarada ilkel şekilde yaşadığım için dünyayı doğayı tabiatı zerre kirletmiyorum.sigara dumanına da tepki gösterme hakkım olsun yaniiii

    peki neden gidip o gençlerle rahatsızlık duyduğum konu üzerine konuşmak yerine gelip burada bik bik ediyorum?

    çünkü alt bilincimde hadsizliğimin farkındayım ve karşılaşabileceğim tepkiyi, haddimin bildirilme ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu gayet iyi biliyorum.

    ayrıca ebeveynlerin gözetimindeki kişilerin özgürlük hakkı falan yoktur, bunlar parazitten farksızdır, bunlar birey bile değildir.

    tekrar hatırlatmak isterim ki en seviyeli benim, bunu asla unutmayın.

    te alahhım ya.ok sensin.

    başkalarına en çok katlanamayanlar en katlanılmaz insanlardır.

     
  10. Kuru kuruya nasihat etmek davranışsal anlamda hiçbir olumlu sonuç getirmez, söylenenleri destekleyici davranışlarda bulunulmadığı sürece. Kendi çocukluğumda da nasihat edilmesinden hoşlanmazdım, yanlış yaptıysam kendim, sonucunu görüp bir daha yapmamayı yeğlerdim. Kişinin öğrencilik hayatından beri kendi sorumluluğunu alıp, kendi kararlarını kendi vermeye başlaması gerektiğine inanırım. Örneğin sayısal alana yönelen çoğu öğrenci, kendi istediği için değil, ailesi istediği için sayısalı seçiyor ve kendi kararı olmadığı için bunun sorumluluğunu almayıp, ders çalışmıyor, kendince tavır takınıyor, sonuçta başarısız olunca bunun sonuçlarına kendisi katlanacağını görüyor, ancak hâlâ çalışmamayı tercih ediyor. Gönülsüz ve içten gelen bir istek olmadığı sürece, bir şeyi niçin yapması ya da yapmaması konusunda ikna olmadığı sürece ergenlik çağındaki gençleri sadece sözle yönlendiremezsiniz, 18 yıldır öğretmenlik tecrübem ile kuruyorum bu cümleleri. Söz yerine rol model olmak, öğretmeni ya da ona nasihatta bulunacak konumdaki kişi tarafından olması gerekeni davranış olarak gösterip, hissettirmekle davranış değişikliği oluşturulabilir. Bu noktadan sonrası da çocuğun kendi kararıdır.

    Evet sigara içmek kötü bir davranış ancak keşke tek zararlı alışkanlıkları bu olsa, bilişim ve teknoloji bağımlılığı, dersleri gereksiz ve boş görme, okul hayatını önemsememe (ki ben sınavla öğrenci alan bir okulda görev yapıyorum, bizde bile var) gibi parlak öğrencilerin bile içine düştükleri pek çok sorun var. Okullardaki Rehberlik servisleri çoğunlukla pasif, çalıştığım bütün okullarda böyleydi. Tabii ki aktif ve etkin çalışma gerçekleştiren rehberlik servislerinin olduğu okullar da vardır. Ne zaman ki Kağıt üzerinde değil de gerçek hayatta karşılığı olan işler yapmaya başlarız, lafta değil de uygulamayla desteklenen davranışlar gösteririz işte o zaman belki bir arpa boyu yol alırız hem bu konuda hem de öğrencileri ilgilendiren diğer başka konularda.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.