Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
efendimizin ismini her duyduğumuzda getirdiğimiz dua.
"Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina muhammed"
bunlardan birisidir.
Efendimiz (sav)buyuruyor:
Üzerime bir defacık Salavatı Şerife getiren kimse için Allah Teala görevli meleklere:
Bu kulumun üç gün içerisinde meydana gelen günahlarını yazmayınız emrini verir...
"salat etmeyi", "salavat getirme" olarak değiştiren emevilerin bizlere hediyesi. bu sayede, yardımlaşma, çalışma, islama ve müslümanlara destek olma şeklindeki fiiliyat yok edilerek, sürekli tekrarlandığında peygamberin şefaatine(!) erileceğine inanılan bir tekerleme haline getirilmiştir. Kurandan habersiz olmanın vahim sonuçlarından biri.
allahumme salli... şeklinde başlayan ancak farklı türevleri bulunmakla birlikte manasını anlamak için arapça uzmanı olmaya gerek duyulmayan ifade.
en genel bilinen örneği 'Allahumme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed' şeklindedir ve allahım muhammede ve ahalisine salat et demektir.
ahzab-56: Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber?e salat ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin.
yani kuran'a göre allah ve melekleri de peygambere salat ediyormuş.
yani salavatı yukarıdaki manasıyla alırsak allah diyor ki 'ey allahım muhammede salat et'. ne kadar mantık dışı olduğunu anlamak zor değil.
daha ilginci ahzab-43'te de allah'ın melekleriyle insanlara-müminlere salat ettiği ifade edilir.
her iki ayetin de arapça formlarına bakarsak 'yusallu' kısımlarına rahatlıkla görebiliriz. ancak verdiğim ikinci ayette bu kavrama rahmet, iyilik gibi manalar verilmiş ki çelişki açığa çıkmasın diye.
bütün düşüncelerine katıldığımı söyleyemeyeceğim mustafa islamoğlu ve hakkı yılmaz gibi günümüz islam düşünürleri salat (salavat) kavramının temel manasının ''desteklemek'' olduğunu ifade ederler ki bu durumda yukarıdaki kuran ayetleri rahatlıkla anlaşılabilir. yani kuran'a göre allah melekleri ile peygambere salat etmekte (destek vermekte) müminlerden de peygambere salat etmesini istemektedir. benzer şekilde allah melekleri ile müminlere-kullarına salat etmektedir (destek vermekte).
son olarak, salat etmenin bir manasının da yukarıdaki gibi rahmet olabileceği itirazına karşı mustafa islamoğlu bakara-157 ayetini verir:
bakara-157:Ulaike aleyhim salavatun min rabbihim ve rahmetun ve ulaike humul muhtedun.
İşte Rableri katından rahmet ve salavat onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.
ayette geçen rahmet ve salavat kavramları dikkatinizi çekmiştir. mustafa islamoğlu da arapça kuralları açısından iki kelime yukarıdaki gibi vav ile ayrılıyorsa kesinlikle farklı manalara gelmelidir der. (zaten türkçe'de de böyle olduğunu düşünüyorum. mesela: 'ben okula ve mektebe devam ediyorum', veya 'yaşlı ve ihtiyar adamı gördüm' gibi cümlelerdanlaşılabilir.) bu nedenle salavat kavramının rahmet olamayacağını da ispat etmiş oluyor.
evet, adam hala orada burada peygamberin adı zikredildiği zaman aman ha aman şu kadar salavat getirin demeye devam ediyor.
Peygamber Efendimize olan sevgi ve muhabbetimizi ulaştırma vesilesidir.
"Allahümme ala seyyidina muhammedin ve ala ali muhammed."
Salât: (Salavât) cem'idir) Ya Rabbi! Hz.Muhammed'in(s.a.v) şerefini, azametini, yüceliğini arttır
demektir.
[ Bununla beraber kullanılan selâm kelimesi ise: Ya Rabbi! Hz.Muhammed'i(s.a.v) ümmeti hakkında korktuğu şeylerden emîn eyle / Ya Rabbi! Hz.Muhammed'in ümmetini, kendisinin korktuğu şeylerden muhafaza buyur
demektir. ]
Salavât aynı zamanda dualar ve namazlar manasına da gelmektedir.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |