Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Sevgili sözlük okuru; şimdi bu ' sabahleyin erken uyanmak' eylemi var ya ben zavallıyı yıllarca sürüm sürüm süründüren fiildir. Düşünün ki bir bünye ılkokulda sınıfa gec gırme korkusundan tutun üniversitede 'yatmak yok vizelere finallere sabahla, büte bırakır valla bu hoca'korkusuyla, iş hayatında 'sabah erken kalk malum yarın dunyayı kurtarıyoruz':)mentalıtesıyle, haftasonu arkadaşlarla buluşulacak ya da en kotusu bir sosyal aktıvıte yapılacak onda da ınsanların arasına karısacaksın 'erken kalk,erken kalk...' serzenişleriyle sabahleyin erken kalkma moduna kendını zorlayarak adapte etmiştir. Allah belamı versın abartıyorsam sayın okur artık bazı gunler gozune fener tutulmuş duracell tavşanı gıbı sabahın korunde yataktan fırlıyorum :)) ama şu son günlerde birşeyi farkettim bünyeyi fazla zorlamak gerçekten hata, gözler yatakta açılıyor fakat kalıbı dinlendiği yerden kaldıramıyorum bi türlü :) hani bıraksan 40 gün 40 gece uyurum o derece (masal sonu gibi oldu sen idare ediver):)) bu yüzden sabahleyin erken uyanmak hoştur, güzeldir, erken kalkan erken yol alır prensibidir ama benden şu sıralar çoook uzak olan bir kavramdır.
Belirli bir mesai saati olanların işlerine geç kalmamak için erken kalktiklari,küçük dört beş yaşlarındaki çocukların karınlarının acikması ile erkenden uyanmaları,yaşlı dede ve nenelerin nedeni bilinmez erken kalkmaları,yola gidecek olanın erkenden uyanması ve sabah namazını eda etmek için kalkan cami imamının durumudur sabah erken uyanmak.
Keşke dün gece o filmi izlemeseydim de yatıp uykumu alsaydım dedirten, sabahları vücut zar zor ayağa kalkabilmiş ancak beyin hücrelerinin halen uykuda olduğu durumdur. Öyleki , sabah kahvaltısı hazırlamak zorundaysanız , mutfakta ilgili ilgisiz herşeye eliniz gider, bütün dolap kapaklarını açıp açıp kapatırsınız.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |