okurken bazı nedenlerle epeyce zorlandığım romanlar.
Birinci sebebi insan isimleri,
Çok fazla birbirine benzeyen tonla isim geçiyor.
Arapçadaki gibi "falanca oğlu filanca oğlu filanca" gibi uzun ve karmaşık isimleri var.
Ayrıca adamın birinden romanın bir bölümünde uzun ismiyle bahsedilirken başka bir yerde "Ah Alyoşacığım, gelmekle ne iyi ettin " gibi kestirmeden gidiyorlar.
İkincisi kahramanlar çok konuşuyorlar.
Ruslar gerçek hayatta da bu kadar çok ve felsefi konuşuyorlar mı merak ediyorum.
Birinden borç alınacak, birinin nişanlanması gerekiyor, bir oda kiralanacak konuş allah konuş bitiremiyorlar.
Odalara giriliyor, odalardan çıkılıyor, madam bilmem kim ziyaret ediliyor, fikri alınıyor, geri dönülüyor, baloya davet ediliyor, bu davet irdeleniyor, yazlık eve gidiliyor, troykaya biniliyor, saraya çağırıyorlar , o kış kıyamette insanlar bir sürü yere girip çıkıyorlar. Kafam karışıyor haliyle.
Birbirlerine gidince de reçel yiyip çay içiyorlardı galiba.
karamazov kardeşleri okudum ama ben mi onu okudum o mu beni okudu anlayamadım.
Yine de okumaktan vazgeçmiyor insan, öyle de bir durumu var.