Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Başkent Ankara'nın 70 km batısında Kurtuluş savaşının yaşandığı ve kazanıldığı topraklardır.
topçu ve füze okulu ile kazanılan ününü artık gordion ve eşşek kulaklık kral midas a devretmiştir.
Nüfusu 121 bin e yükselmiştir.
Askerlerden geçinen angara ilçesidir .
Bizim zamanımızda ,hangi dükkana girsek , bir tarafında Sibel can'ın resmi olan şafak kartları verirlerdi .
dayımın görevi nedeniyle uzun yıllar yaşadığı, bizim de ankara'daki amcamlara giderken uğradığımız, uğramak zorunda kaldığımız, çocukluğumun kabusu, sevimsiz bir şehir.
dayımın eşi olan yengemi çok sevmemekten mi, yoksa koca sene hayalini kurduğumuz, kuzenlere kavuşup beraber yakan top oynamaya olan çocuksu hevesimizden midir bilmem, polatlı ben de bitse de gitsek tadında bir acı tat olarak kaldı hep. annemin, abisine olan özlemine saygı duyan babam ( ya da tatsızlık çıkarmak istemediğinden de olabilir) pek hazzetmediği kayınbiraderine uğramak zorunda kalır, annemin gönlü olsun diye biz de ses çıkarmazdık. hoş çıkarsak ne olacak sanki, annem tuturdu mu o dayıya gidilir, eli öpülür, sevimsiz yengenin sirke satan suratına el mahkum katlanılırdı. dayımın çcukları da bizden yaşça büyük olduklarından frekanslar uyuşmaz, sıkılmanın getirdiği anlamsız hareketlerle bir an önce ankara'ya gitmek istediğimizi söyler dururduk anneme. babam zaten dünden razı, dayıma ayıp olurmuş, üzülürmüş falan kimin umurunda tabi o yaşlarda...
bazen de dayım biz sıkılmayalım diye alır atatürk heykelinin olduğu meydana götürürdü bizi ki şu an net hatırlamasam da etrafta üç beş dükkan, bir de bolca çekik gözlü (sonradan tatar olduklarını öğrendiğim) insanlar olurdu. dayımın küçük kızı okulda erkeklerin merdiven altına geçip bacaklarına baktıklarını ablama anlatıp dert yanarken insanlarının da ne kadar kültürsüz ve hödük olduklarını işitirdim. içten içe ne gudubet memleket la burası derdim o yaşta...
sonraki gençlik yıllarımda da uğramaktan kaçınamadığım bu şehirde bir kaç gün fazladan kalarak kendi rekorumu kırmışlığım da vardır hani.
son olarak, hayatımda "lahmacun" kelimesini ilk kez duyduğum ve akabinde yediğim yer olması sebebiyle kişisel tırıvırılar listemde ayrı bir yeri de bulunur bu güzide, il olamamış, olması da imkansız olan, imkanı varsa da olmaması gereken anadolu şehrinin bende
nokta.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |