Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
türkiye fırıncılar odası başkanlığı'nın kurduğu bir komplo diye düşündüğüm absürd durum.
birgün evin babası işten gelir, yemek masasına oturur. poşette duran tazecik ekmeklere yeltenince elinize vurur, önce bayatlar ekmekler yensin ki ziyan olmasınlar, günah der.
bayat ekmekleri yediğinizde ertesi güne taze olan ekmekler de bayatlamış olur. işte o günden sonra kısır bir döngüye girersiniz ve önce bayatlar yenecek diye yıllarca taze ekmek yiyemezsiniz.
ekmek israfından kaçınmak için yapılan eylem olması sebebiyle, taze ekmek yemenin hayallerini kurarak, bayat ekmeğe yemeğe başlarsın, hatta yavaş yavaş yersin ki, bayat ekmek biterde hiç değilse azda olsa taze ekmekten sebep nasip olur. Yalnız son ihtimal zordur, genelde doyulur ve taze ekmek yarın bayat ekmek olarak önüne gelir.
tüketilebilecek sayı kadar ekmek alınarak önüne geçilebilecek durumdur, çok sayıda ekmek almak alışkanlığından vazgeçemeyenlerin ekmeği buz dolabında muhafaza edip yemek istediklerinde fırında tost makinesinde çelik tencerede ekmek kızartma makinesinde ısıtarak yenebileceğini, fırında küçük küpler halinde kurutup çorbalara kıtır ekmek olarak ilave edilebileceğini, büyük parçalar halinde fırında kurutup peksimet haline getirdikten sonra ezip un halinde köftelerde ekmek yerine galeta unu olarak kullanılabileceğini hatırlatmak istediğim konu
Bkz: Kalabalığın şuursuzluğu.
Bu cümleyi Ortaokul ikinci sınıfta ilk defa edebiyat öğretmenimizden duymuştuk.
"Kalabalık topluluklar şuursuzdur." demişti.
Birden fazla kişinin yaşadığı ortamlar çözüm bulma konusunda biraz daha yetersiz kalır.
Çünkü herkes bir şekilde çözümü bir başkasından bekler.
Tek başına yaşayan insanın bayat ekmek sorunu pek olmaz.
Kendi durumunu kendi ayarlar bir şekilde.
Kalabalıkta ise tangır tungur tencere bulgur ayakta kalmaya çalışırız.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |