Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Alüminyum tepsilerde odun ateşinde kuzinelerde, mısır ununun hamur haline getirilip sade pişirilebileceği gibi, hamsi, pırasa, maydanoz gibi eklemelerle de çeşnilendirildiği, leziz, çayın yanında tek başına bile yenebilen karadenizin yöresel ekmeği.
Lazuti cari : Mısır ekmeği ( Lazca )
Lazutişi gyari: Mısır ekmeği ( Lazca )
Cadi : mısır ekmeği ( Gürcü )
Çadi : mısır ekmeği ( Artvin )
Cad : Darı ekmeği ( Kars, Van )
Çad : mısır ekmeği ( Amasya )
Cad : darı ekmeği ( Azerice )
cat : mısır- darı ekmeği ( Ermenice )
çumur, cumur, sumur, zumur, zumurin, simur, çemur, cumurlama, cumurlamak... ( Anadolu'nun dört bir yanında kullanılan kavram. Mısır ekmeğinin tereyağı içinde ısıtılarak tüketilmesi. )
( Özhan Öztürk makalesinden alıntı. )
aklıma şöyle bir şey geldi:
madem mısır ve dolayısıyla mısır unu yeni dünyaya ait bir besin
nasıl olmuş da hem bizim hem de komşu coğrafyaların kültürüne bu kadar derin yerleşebilmiş ?
ortak bir isimde buluşabilmiş ?
bu ortak isme acaba nasıl ulaşılmış ?
Belki mısırdan önce darı ile bu ekmekler yapılıyordu ve mısır keşfedilince aynı kültür mısır üzerinden devam etti.
ismi değişmedi, mısır unu üzerinden yaşamaya devam etti.
aklıma daha mantıklı bir açıklama da gelmedi.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |