Tadını her zaman beğendiğim kahve markasıdır.
spoiler
19'uncu yüzyılda Türk kahvesi çoğunlukla çiğ çekirdek olarak satılıyor, evlerde tavada kavrulduktan sonra el değirmenlerinde çekiliyor ve içiliyordu.
1871 yılında işi babasından devralan Mehmet Efendi, çiğ çekirdek kahveyi özenle kavurup dibekte öğüterek müşterilerine hazır olarak satmaya başlar. İstanbul Tahmis Sokağı'nda taze mis gibi kavrulmuş kahve kokusu çevreye yayılmaya başlar.
Mehmet Efendi müşterilerine sağladığı bu kolaylıkla, bir süre sonra "Kurukahveci Mehmet Efendi" lakabıyla anılır.
Uzak ara pazar lideri olan marka. En iyi degildir ama
geçerken koklamakla yetinmek.
Kadıköy sokaklarında amaçsızca gezinirken burnunuz o mutluluğu yakalayabilir. Tadı belki tartışılır ama koku.. Taze çekilmiş kahve mutluluğunu anımsatıyor bana.