Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
İnsani bir hâldir. Sevilene karşı sahiplenme içgüdüsünün getirdiği, aşırı dozunda "keşke yüzüne gölgesi düşen perde olaydım" seklinde perdeye bile özenip haset edecek konuma getiren durumdur.
Yürürken saydığı kaldırım taşlarını, gözünün çarptığı sokak tabelasını, her sabah penceresinin pervazına konan kuşu, merdivenleri üçer beşer inerken tutunduğu trabzanları kıskanmak da buna dahildir.
Bir Nahid Sırrı Örik romanıdır.
Uzunca bir yorumum var kitap hakkında ama o kadar klavye tuşlarıyla bir kere daha haşır neşir olamam.
Yine de kısa bir şekilde değinmek gerekirse şunları eklemeli.
Bazı kitapları güzellik, bazılarını zeka, bazılarını kahramanlık vs alır götürür. Burada ise kitabı saran duygu malum "kıskançlık". İki kardeşin güzellik ve çirkinlik olgusuyla ta çocukluklarından itibaren kişiliklerine giydirilen olumsuz tarafıyla sonucu kötü yerlere giden olayların örgüsü içerisinde son bulan bir kitap kıskanmak.
Seniha bakıldığında hiç bir şey yapmadı, sadece izledi.Neticede hem kendi kem de ailesinin geleceğini yok edişinden gram pişmanlık duymayacak habis duygunun pençesinde bir yaşam seçti kendine.
Kardeşler arasında çok iyi bir denge kurmak gerek vesselam.
Enis Batur'un da kitabın başında hayli uzun bir ön yazısı var kitabı okumadan önce okurun okumasını tavsiye etmediğim.
Filmi de olan bir kitap.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |