Son zamanlarda iyiden iyiye kendini hissettiren başkaldırıdır.
Aslında fitili ateşleyen didem arslan yılmaz olmuştur. İstanbul seçimleri sürecinde İmamoğlu'nu manipüle etmeyerek duruşunu göstermişti. Zaten seçimlerden bir süre sonra da belli başlı bir falsosu olmamasına rağmen işinden uzaklaştırıldı. Zira kendisi sarayın köpekliğini, medya tetikçiliğini reddetti ancak sarayın basın kontrolüyle ilgili ajanlarına deşifre oldu. didem zamansız çıkış yaptı ve ipi çekildi. Didem'den çok öncesinde balçiçek İlter ayrılığı da aynı şekilde duruş meselesi yüzünden yaşanmıştı.
Şimdilerde aynı şekilde fatih altaylı'dan benzer tavırları görüyoruz ancak fatih altaylı'nın yaş tahtaya basacağını sanmıyorum, Zamanlaması manidar...
Fatih altaylı önderliğinde gerçekleşen başkaldırının habertürk tv' ye RTÜK tarafından ağır fatura kesildi tabi. Kontrollü sadece sarayın hoşuna gidecek muhalifler yerine kontrolsüz muhaliflere söz tanınmasından dolayı RTÜK usülsüz ve rekor düzeyde cezalar kesti. Habertürk sağlam duruşuna devam ederek cezaları da kınandı.
Her seçimde halkın oyuyla kazanan kişi nasıl diktatör olur aklım almıyor , hiç seçim yapmadan/yapamadan onu bunu asıp keserek dış destekle iktidara gelip orada kalsaydı ne olacaktı acaba?
sayın cumhurbaşkanı diktatör demek kelimenin tam anlamıyla aymazlıktır, ahmaklıktır. Halkın oyuyla cumhurbaşkanı olan birisine nasıl diktatör diyorsunuz aklım almıyor.
cumhurbaşkanımıza diktatör diyenlerin akıl ve ruh sağlıklarında bir sıkıntı var demektir ve ciddi bir şekilde tedaviye ihtiyaçları vardır.
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri veya çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
Oturum aç / Parola hatırlat
Üye ol
