Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

geceye bir şiir bırak

paylaş araştır

 

  1. şiirim bitti

    heybemde üç lokma azığım

    karın tokluğu

    can yetinmelik nefes alış verişim

    kendimden vazgeçerken

    limanı ateşlere verişim

    sigaramı yakmaya kibritim kalmadı

    ateşin var mı acaba?

     
  2. Hiçbir şeyden çekmedi dünyada

    Nasırdan çektiği kadar;

    Hatta çirkin yaratıldığından bile

    O kadar müteessir değildi;

    Kundurası vurmadığı zamanlarda

    Anmazdı ama Allah'ın adını,

    Günahkâr da sayılmazdı.

    Yazık oldu Süleyman Efendi?ye.

    Mesele falan değildi öyle,

    To be or not to be kendisi için;

    Bir akşam uyudu;

    Uyanmayıverdi.

    Aldılar, götürdüler.

    Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.

    Duysalar öldüğünü alacaklılar

    Haklarını helal ederler elbet.

    Alacağına gelince...

    Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

    Tüfeğini deppoya koydular,

    Esvabını başkasına verdiler.

    Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,

    Ne matarasında dudaklarının izi;

    Öyle bir ruzigar ki,

    Kendi gitti,

    İsmi bile kalmadı yadigâr.

    Yalnız şu beyit kaldı,

    Kahve ocağında, el yazısıyla:

    "Ölüm Allah'ın emri,

    "Ayrılık olmasaydı."

    OrHan Veli..

     
  3. Ölüme Yakın

    ?Ölürüz diye mi üzülüyoruz?

    Ne ettik, ne gördük su fani dünyada

    Kötülükten gayri?

    Ölünce kirlerimizden temizlenir,

    Ölünce biz de iyi adam oluruz;

    Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,

    Hepsini unuturuz.?

     
  4. İsmet özel müracaat

    ?Hata yapmak

    fırsatını Adem?e veren sendin

    bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana

    gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda

    gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi

    haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne

    bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak

    bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini

    tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş

    ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.?

     
  5. Çekilmez bir adam oldum yine

    Uykusuz, aksi, lanet

    Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi

    Azgın bir hayvan döver gibi

    O gün çalışıyorum

    Sonra birde bakıyorsun ki

    Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü

    Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün

    Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün

    Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet

    Çekilmez bir adam oldum yine

    Uykusuz, aksi, lanet

    Yine her seferki gibi haksızım

    Sebep yok olması da imkansız

    Bu yaptığım iş ayıp rezalet

    Fakat elimde değil

    Seni kıskanıyorum.

    Nazım Hikmet..

     
  6. O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi

    Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin

    Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında

    Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin

    Seni görür görmez özgürlüğümden utandım

    Söyle ne içersin, çay mı kahve mi

    Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

    Saçların uzundu, omuzlarına akardı

    Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından

    Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın

    Gülerdin, içimize aylar doğardı

    Görünmez dağların arkasından

    Eski gülümsemeni beyhude aradım

    O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi

    Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

    Bir çay içer misin, yoksa kahve mi

    Kibritim yok, demek cigaraya başladın

    Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var

    Böyle bir kız değildin sen eskiden

    Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?

    Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken

    O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi

    Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

    İnsan sevdiğini bırakmaz.

    Sevmek bırakır insanı...

     
  7. Artık demir almak günü gelmişse zamandan

    Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

    Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

    Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

    Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli.

    Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

    Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!

    Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

    Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler.

    Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

    Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.

    Bir çok seneler geçti,dönen yok seferinden

     
  8. Her şey yapılabilir

    bir beyaz kağıtla

    uçak örneğin uçurtma mesela

    altına konulabilir

    bir ayağı ötekinden kısa olduğu için

    sallanan bir masanın

    veya şiir yazılabilir

    süresi ötekilerden kısa

    bir ömür üzerine.

    Bir beyaz kağıda

    her şey yazılabilir

    senin dışında

    güzelliğine benzetme bulmak zor

    sen iyisi mi sana benzemeye çalışan

    her şeyden

    bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor

    belki tabiattadır çaresi

    senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin

    ve benim

    bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim

    anlarım bitkiden filan

    ama anlatamam

    toprağın güneşle konuşmasını

    sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

    Sen bana ışık ver yeter

    bende filiz çok

    köklerim içimde gizlidir

    gelen giden açan soran bere budak yok

    bir şiir istersin

    İçinde benzetmeler olan

    kusura bakma sevgilim

    heybemde sana benzeyecek kadar

    güzel bir şey yok.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.