Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

evrenle ilgili kendi teorilerimiz

paylaş araştır

 

  1. astrofizikçi olmadığım için işkembe-i kübradan bol bol sallayabileceğim başlık.

    bir kere uzay boşluğu sonsuz bir boşluk değil,

    göz yanılsaması, ışık yansıması veya bunun gibi bir durum neticesi sonsuz boşluk gibi algılıyoruz.

    ikincisi evren bize karanlık görünüyor ama bir yolunu bulup köşe bucak aydınlatıp görebiliriz.

    üçüncüsü gittikçe genişliyor diyorlarsa doğrudur. sonuçta ölçülmüş biçilmiş bir bilgi.

    dördüncüsü genişlediğine göre bir başlangıç noktası var, orayı bulmaya çalışsalar ya, daha eğlenceli olur. yıldızlar nereye doğru gidiyorsa tersi istikamete baksınlar.

    beşincisi belki bir gözlük türü buluruz da nurani varlıkları da görmeye başlarız, ortam daha şenlikli olur.

    altıncısı nasıl oluyor da tek bir kaynaktan yayılan evrende her bir gök cismi farklı elementlerden oluşuyor, bu konuyu bir aydınlığa kavuşturmak lazım. demek ki tek bir odak noktasından yayılmama olasılığı da var.

    sonuncusu da belki boşuna bulmak için yırtınıyoruzdur. ölünce fizik yapımız değişiyordur, kaba malzemeyi dünyada yer çekimine teslim edip geri kalan iyi malzemeyle istediğimiz yere gidebiliyoruzdur.

    ( Bu sonuncusu denenmemesi gereken bir olasılık tabi ki )

    benim de eyyorlamam bu kadardır.

     
  2. yer çekimi varsa bu kuşlar neden çekime uymuyo.. nasıl uçuyorlar ?? kafam da değişik sorular var.

    --gülücük--

     
  3. evreni el feneriyle köşe bucak aydınlatmayı teklif eden(ki bence süper fikir) amatör astronom adaylarını gördüğümüz vasat başlık.

    beşinci soruya kadar güzel giden ama beşincide gözlükle cin,peri falan görme umuduyla metafizik isteklere yönelen soruları takdir ederek okudum, esra erol'u izlemek yerine bunlara kafa yormayı tercih etmek takdiri hak eder çünkü.

    bunların "hayalet gösteren gözlük" hariç hepsinin cevabı var, astrofizikçi olmadığım halde amatör bir meraklı olarak birkaçına kısa cevaplar vereyim;

    evren karanlıktır evet, ama evrenin ortalama rengi(aslında gökadaların ortalama rengi) bej-beyaz arası bir renktir. "kozmik latte" adı verilir.

    evrenin bir "sıfır noktası" varsa bile tüm nesneler oradan doğrusal şekilde uzaklaşmazlar. yani nesneler sıfır noktasından, bir havai fişeğin merkezinden tüm yönlere düz çizgilerle ilerleyen kollar gibi ilerlemezler. çünkü nesneler de birbirlerine çekim kuvveti uygularlar ve bu sebeple yörüngeleri artık big bang'in sıfır noktasından çıkış doğrultusunda değildir. zaten çoğu yıldız, gezegen vs. big bang'dan çok çok sonra oluşmuştur, patlama anında henüz mevcut değildiler.

    elementlerin oluşumu da big bang esnasında değil biraz sonrasında başlamıştır. ilk oluşan element hidrojendir, bugün bile hala evrendeki tüm maddelerin kütlece %75'inin hidrojen olduğu tahmin ediliyor. özellikle ağır elementler zaten yıldızların çekirdeğinde, devasa termonükleer tepkimeler sayesinde oluşup, yıldızlar patlayınca(süpernova) uzaya saçılmaktadır. yani mesela parmağınıza taktığınız altın yüzük milyonlarca yıl önce bir yıldızın kalbinde oluştu, yıldız enerjisini tüketip patlayınca uzaya saçıldı, milyonlarca yıl başıboş şekilde süzülürken dünyanın çekim alanına girip meteor olarak düştü, onu bulanlar da işte para, mücevher vs. yaptı.

    hmm, kuşlar dünyanın uyguladığı yerçekimini yenecek bir güçle gökyüzüne doğru hareket etmeyi başardıkları için uçuyorlar. zaten evrimsel süreçte de kanatları, kemikleri vs. buna uymak için giderek hafifleşmiştir ki daha az enerjiyle uçmayı başarabilsinler. hafif bir nesneyi uçurmak daha kolaydır çünkü. uzay araçları da benzer bir iş yaparlar, dünyanın çekim gücünden kurtulmaya yetecek bir enerjiyle havaya doğru hareket edersen, uçarsın.

    albay landa ile "amatör sorulara amatör cevaplar" serimiz sona ermiştir, esen kalınız.

     
  4. fizik ve astronomi alanındaki bütün araştırmaları yalayıp yutmuş gibi duran sayın Landa'ya cevaben yapılan açıklamadır. :) :)

    1- el feneri demedim. bir yolunu bulup dedim. :) Lütfen itibarımı zedelemeyin.

    2- Beşinci soruyu anlama şeklini etkileyen pek çok faktör var. Binlerce yıldır öyle ya da böyle var olmuş çeşitli inanç sistemlerinin betimlemeleri onların üzerine eklenmiş Rönesans ressamlarının tabloları , hıristiyanlık freskleri, ikonaları, çeşitli kitaplardaki gravürler, tasvirler vs. derken "nurani varlık" tamlaması insanın kafasını bambaşka yerlere doğru sürüklüyor.

    o zaman şöyle diyelim:

    Geçmişte bilim insanları hastalıkların bazılarının insandan insana bulaştığını anlamış ki bunu sıradan insanlar da salgın deneyimleriyle zaten biliyormuş.

    sonra bir tanesi çıkmış demiş ki : Muhakkak ki bizim göremediğimiz ama hasta edici etkilerinden varlığını anladığımız bir güç var ve bu canlı olabilir.

    sonra uzun yıllar geçmiş ve Aaaaaa! mikroskop icat edilmiş.

    Sonra mikroskop denen bu acayip gözlükle bir bakmışlar küçük küçük gıynaşan mikroplar var.

    Belki bambaşka bir şey bekliyorlarmış. Kendilerinden habersiz dolanan küçük küçük insancıklar gibi

    ama öyle olmamış. Neyse...

    Mikroskop gibi zamanla biz de Makroskop diye bir alet geliştirebiliriz.

    Sürekli bakmayız ama uzayda oralarda makroskobik boyutta bizim göremediğimiz canlılar olduğunu fark edebiliriz.

    Ben nurani varlık falan deyince aklına böyle şeyler gelsin. Sırtı kanatlı, kafası haleli kıvırcık saçlı entarili tipler değil.

    3- Hayal edebiliyorsam olasıdır. Beynim o şekilde yaratılmış. Olması mümkün olmayan şeyleri hayal edemem. Varolan hiçbir şeye benzemeyen bir şeyi tasarlayamam. Demek ki neymiş ? Evrende yalnız olmama olasılığımız yüksek olabilirmiş. olmayadabilirmiş.

    4- Doğrusal uzaklaşma olmuyorsa bile genişlemenin bizim çözemediğimiz başka bazı kurallara tabi olduğu belli. Öyle olmasaydı uzay perşembe pazarına döner her gün oluşan kargaşayı izlerdik. ses mes duymazdık ama görüntü yeterdi. sistem kendi elinde patlardı. patlamadığına göre all is well.

    5-Big bangi peşinen hiç sorgulamadan kabul etmişsin. bilimsel yaklaşımınıza hiç yakıştıramadım. Ben olsam olabilir derdim. bu kadar mükemmel bir sistem gelişigüzel bir patlamayla başlamış olamaz.

    6- Esra Erol'u izlemiyorum çünkü psikolojim bozuluyor.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.