Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
genellikle sonradan makam mevki sahibi olan kişiler için, biz onun önceki halini de biliriz anlamına gelen, bir çeşit neydi noldu anlamı içeren deyimdir
hikayesi şöyle-iskender pala'nın iki dirhem bir çekirdek kitabında anlatılan haliyle
osmanlı döneminde arşiv belgeleri her ayın üzerine yazılı olduğu-hicri aylar tabi ki- torbalara konur öyle muhafaza edilirmiş
bir gün cemaziyelevvel ayına ait belgelere ihtiyaç duyulmuş
arşiv memuru belgeleri sandığa boşaltmış, torba lazım olur diye almış evine götürmüş
gel zaman git zaman ülkede fakirlik olunca bu memur o torbadan iç çamaşırı diktirmiş
ayın yazılı olduğu kısım-kalın kırmızı ve büyük harflerle cemaziyelevvel yazan kısım- yıkanmasına rağmen çıkmayınca memur napsın olduğu gibi giyinmiş
şanssızlığa bakın ki hamam gittiği gün daire arkadaşlarından biri de ordaymış
haliyle memurun arkasında plaka gibi duran cemaziyellevvel yazısını görmüş
ses etmemiş. ne desin
bir zaman sonra memur terfi edince güzel bir konuma gelmiş
lüks içinde bir hayat
başlamış eski arkadaşlarına tepeden bakmaya
o hamamda karşılaştığı arkadaşı da yanında çalışıyormuş
bir gün tartışma çıkmış aralarında
arşiv memuruyken yükselip amir olan adam biraz tepeden konuşunca arkadaşı da demiş ki:
"ya bırak caka satmayı, ben senin cemaziyelevvelini bilirim"..işte böyle
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |