Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
1. dünya savaşı sırasında ayaklanan o dönemin mekke emiri şerif hüseyin ingiliz ajanları ile mac mahon antlaşması ile anlaşarak o dönem osmanlı devleti elinde olan mekke yemeni ele geçirir peygamber efendimizin kabrinin bulunduğu medineye hazırlık yapılacağı sırada osmanlı devleti tarafından görevlendirilen komutan fahrettin paşa 20bin askeri ile beraber medineyi savunmaya gelir fahrettin paşa ve askerleri medinenin içinde hurma ağaçları su kuyuları tahrip edildiğini görür ve burada o dillere destan direniş başlar açlık susuzluk ve hastalıkla mücadele eden askerler medineyi 2 yıl 7 ay savunur sonrasında osmanlı devletinden gelen emirle savunmayı bırakmaları ve ingiliz askerlerine teslim olmaları emredilir fahrettin paşa sürgün edilir geriye kalan askerlerimiz o dönem sedi beşir denilen mısırda bir kampa yerleştirilir ve ingilizlerin işkencelerine maruz kalır görmelerini tamamen engellemek için o dönemde bir yahudi ajan olan sarahın emri ile asitli su kuyularına atılan askerler gözleri tamamen kör olur ve sina yarımadasında huş denilen bir yokuşa bırakılır o yokuşun sonunda artık çöl başlar o çöle bırakılan askerlerden kurtulan hiç bir asker olmamıştır yani günümüze 20 bin görevlendirilen askerden kimse gelmemiştir o dönemde sürgüne gönderilen komutan fahrettin paşa sonraki dönemlerde serbest bırakılınca kendi yaşadıkları anıları anlatacak o anılar ile günümüzde bir çok yazar tarafından medine müdafası kitabı yazılacaktır işte konu başlığında sorduğum gibi bir çok türküde de karşılaştığım sözleri bir yazalım huş mudur muş mudur değerli yazarlarımızın da fikrini alalım bu konu başlığını açmamda ki sebep sosyal medyada baya gezindim ama bir çok sanatçı burası muştur diye türküye devam ediyor
-havada bulut yok bu ne dumandır
-mahlede ölüm yok bu ne figandır
-şu yemen elleri nede yamandır
-ah o yemendir gülü çemendir
-giden gelmiyor acep nedendir
-burası huştur yolu yokuştur
-giden gelmiyor acep ne iştir
Türkünün adı yemen türküsü.
Yemen'e giden askerler için yakılmış.
Ancak Yemen olarak bugün yemen olarak bilinen ülke mi kastedilmiş yoksa cephe adı mı onu bulamadım.
Türkünün derlendiği bölge dikkate alınırsa ( Muş ya da Elazığ olduğu konusu tartışılıyormuş )
bir de "giden gelmiyor " ifadesi olmasına bakılırsa,
türkü Muş'ta yakılmıştır büyük ihtimal.
Sonradan TRT kayıtlarında Huş olarak tahrifat yapıldığı da belirtiliyor.
çok eski ses kayıtlarında da Muş ismini duyabiliyoruz.
Türkü giden askerler tarafından değil, geri gelmeyen askerlerin yakınları adına yakıldığı için muhtemelen "Burası Muş'tur" denmiştir.
Huş Yemen'in başkenti Sana ile Taiz kentleri arasında bulunan bir Türk Kalesi'nin ismidir.
1.Dünya savaşında Yemen'e giden Osmanlı askerlerinin geri dönmemesi üzerine yakılan ağıttır... Sözleri Duriye Keskin'e ait , Muş da yaşarmış , mahalli sanatçı, kardeşi Yemen'e gittikten sonra geri gelmiyor yıllarca haber alamıyor ona yaktığı ağıttır . 1940 li yıllarda yazılmış diye hatırlıyorum yanlış hatırlamıyorsam.
Bir kalenin yolu için nasıl yazılmış olur mantıklı mı sence arkadaşım..
Muş en önemli özelliği yolunun yokuş olması ve yürümen için sağlam ciğerinin olması:)
Bunuda söylemeden geçmeyeyim:)
evet gerekli açıklamayı yapmasını beklediğim muşlu yazarımızdan açıklama gelmiştir bence dağılabiliriz dediğim konu başlığı (gülücük)
huş efendim
ki bilenler bilir
muşun yolu yokuş değildir
orada beş yılım geçti muşlu olup yolunun yokuş olduğunu iddia eden arkadaşa şaşırdım:)
muş ovadır
huş ise ymende bir kaledir
türküde geçen redif kışlası o zaman harput vilayeti olan şimdiki elazığda dır
zamanında bir hanım bu türküyü resmen arak etmiştir yazık
ah o yemen değil, ano yemendir, elazığın başka türkülerinde de geçen ano kelimesi bu türküde de geçer
redif eskilerde jandarmaya verilen addır. yemende savunma maksadıyla genelde yerleşimler yüksek tepelere ve ya kayalıklara kuruludur. huş şehrinin konumu da bu hikayeyi doğrulamkatadır.
Belki muş'tura uysun diye yolu yokuştur diye uydurmuşlardır.
Gerçekten şehir ova gibi görünüyor ama yokuşları da muhakkak vardır.
Kale nereye kurulur ki ? En yüksek hakim yere...
Zaten bazıları da Burası muş'tur, havası hoştur diyor.
Serpil yasadınsa tarif edeyim ortada dört yolda heykel var heykelden yukarı çıktığında o eğimi ve yokuşu farketmemen imkansız şehir palas a kadar ondan sonrası dik yokuş zaten nefes yetmez çıkmaya kale mahallesine :) ama yazdıklarımı ss alıp arkadaşlarıma attım ilk defa yokuş yok denildi diye Muş un için:)
Neyse konumuz bu değil;)
Serpil ben türkü nün yazıldığı dönemden bahsedeyim sana eski Muş deriz şu anda kale mahlesi diye geçer senin bildiğin ve dediğin yokuş olmayan çarşı tarafı o dönemler arıklar varmış :) gerçi bana göre orası da yokuş çok dik değil:)
Elazığ bir ara almaya sahiplenmeye çalıştı türküyü sizin memlekete uymadı pek yokuşunuz yoktu:)
Redif asker demek bizim oralarda halen askerliğini yapan gence redif görevini yapıyor derler..
Türküde dışarda redif sesi var der hatırladın mı.
Neyse çok uzatmayayım Muş luyum , yolu yokuş , Muş türküsüde bize aitt:) iddaa değil gerçekler:)
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |