Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
yaratılışın açıklamasını yapamayan fizikçilerin ontoloji kronolojisinde geriye giderken zortladıkları nokta.
herşeyi sebep-sonuç ilişkisi içinde inceleyen bilim adamlarının ''yoktan var etme'' yetisini kavrayamaması anına big bang denir arkadaşlar...
sonra sorasınız bu hocaya: peki hocam bu sonsuz enerji-kütleli cisim nereden geldi ve neden patlama gereği duydu? diye...
işte bir big bang te hemen sınıf ortamında oracıkta oluverir...
eğer daha önce de evrenler olup içine çökerek(veya başka bir şekilde) yok olmadıysa, her şeyin başlangıcı olarak kabul edilebilecek insan aklının alamayacağı büyüklükteki patlama.
100 yıl kadar önce edwin hubble tarafından keşfedilmiştir. edwin uzaydaki tüm cisimlerin birbirinden uzaklaştığını fark ediyor ve diyor ki ; "ulan bunlar birbirinden sürekli uzaklaşıyorsa,zamanı yeterince geriye sarsak bunlar bir zamanlar bir arada olsa gerek." bu düşünceyi ortaya attığı sıralarda bunu destekleyecek başka kanıtlar(genel görelilik) da ortaya çıkınca "big bang" iddiası güçleniyor,günümüzde evrenin kökenine dair en güçlü varoluş senaryosu olsa da bilim dünyasında tartışmasız bir kabul görmüş de değil.
bir yukarıdaki entryi yazan ve sanırım artık sözlüğe uğramayan yazarın( ve benzer düşüncede olanların) bir yanılgısını da ifade etmek lazım, bilim insanları bir yaratıcının varlığını inkar etmek için uğraşmıyor. eğer bilim yaparken yaratıcının ufak bir ipucunu görse en dindar adamdan daha dindar olur çünkü zan ile değil ispat ile inanmış olur. hem adam enayi mi lan öldükten sonra cezalandırılacağını bile bile kafirlikte ısrar edecek?beyinsiz bilim adamı mı olur? epic fail.
big bang'e dair günlük hayatta da bir işaret var,hani eski tüplü tvlerde çekmeyen kanallarda böyle cızırtılı bir görüntü olur ya,işte o, kozmik mikrodalga arka plan ışıması sebebiyle oluşuyor,muazzam.
Her şeyi big bang teorisine dayandırarak temellendirmeye çalışan bilim,
bu teoriyle başlatılan diziler, filmler,
yazılan kitaplar...
Bu sadece bir teori.
Yani yüzde yüz doğrudur diyemiyoruz.
Güçlü delillere rağmen kesinlikle böyledir de denemiyor.
Beynimiz bu teori merkezli kurgulanmış.
En akla yakın bunu kabulleniyor.
Oysa gerçek bambaşka da olabilir.
Sürekli bir ilk patlamaya şartlanmamak gerekebilir.
Ezel ve ebed fikri zihnimizin sınırlarının çok ötesinde kavramlar.
Bir planktona canlılar alemi izah edilemez belki ama biz çok daha iyi durumdayız.
Sadece etrafta anlatan biri yok.
Olsaydı çok 10 numara olurdu.
Belki de vardır da bizim alıcılar çalışmıyordur, frekansı bulamamışızdır, bazı duyularımız açık değildir.
Belki uzay boşluğuna doğru olup biteni açıklayan yayınlar yapılıyordur ama ruhumuz bile duymuyordur.
Ohoo belki neler neler oluyordur da her şeye birer virüs kadar uzak ve tepkisizizdir.
Böyle de bir teori vardı değil mi ?
Çok uçma, olup bitene en yakın fikri tercih et teorisi.
Adı vardır şüphesiz de tabi ki bilsem yazardım.
dönüp dolaşıp geldiğimiz teori.
evden gelen yorum:
insanlar patlamaya, çatlamaya, aksiyona meraklı olduğundan başlangıcın da böyle patlamalı olduğunu
tahmin ya da hayal ediyorlar.
belki de sessiz sakin bir başlangıç olmuştur.
( ses konusu apayrı bir konu )
hatta bir başlangıç olmamıştır.
sonsuz bir döngü vardır.
sürekli genişliyor olmak bir ipucu ama başlangıç için zırnık koklayamıyoruz.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |