Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
özel hayatlarıyla ilgili en ufak bir çalkantıda bile istifa mekanizması işleyen bir yönetim olgusunun hakim olduğu kamu yönetim biçiminde doğal olan bir şeydir.
'' aslında istifa etmezdiler de istifa etmek zorunda kaldılar çünkü patlamadan önce ihmalleri vardı '' denerek hatta oradan yola çıkıp '' yoksa nöbette uyuyan bir erin yüzünden genelkurmay mı istifa edermiş, öğrenci yüzünden bakan mı istifa edermiş '' gibi uç ve abes örneklerle bu olayı açıklamaya kalkmak havanda su dövmektir.
fransa'da kim istifa etti, 11 eylül'de kim istifayı bastı ki şimdi bunlar bassın diye sormadan önce de olayların kronolojisini baştan sona irdelemek gerek.
kaldı ki bu adamlar öyle kolay kolay kendi topraklarında bu gibi şeyleri yaşamayan insanlar. bize sorsan yıllardır terörle kararlı bir biçimde mücadele ediyoruz.
belçika hükümetindeki görevli bürokratların hepsi tek tek '' evet sınırdışı edilerek bu şahıslar bize geldi ancak bizlerin elinde bu adamların terörist olduğuna dair resmi tek kanıt dahi yoktu ve böyle olunca biz onları nasıl alıkoyabilirdik ? '' açıklamasına rağmen yani destek vermesine rağmen orada istifa eden iki bakan var.
ama onlar da bir yolunu bulup alıkoymalıydılar çünkü adamlar sonrasında metroyu, havaalanını patlattılar işte diyeceksen çok değil 2014 kasımında suriye'deki pkk şubesi pyd'nin eşbaşkanı salih müslim bizzat resmi konuk olarak ankaraya geldi dostum. sonra mı ? sonrası malum. karakollara saldırılar, verilen şehitler, pkk'ya bizzat pyd tarafından yapılan lojistik destekler vb.
Türkiye' de en ucuz olan şeylerden biri isitfa klişesi ve gensoru verme klişesi. O kadar ucuz ve içi boşaltılmış kavramlar ki cidiye alınmaya değer tarafı yok. Burası sanki bir iskandinavya ülkesi, komşu ülkeleri de norvec, isvec gibi ulkeler de zoraki bakan yapılmış birilerinin yaptığının aynısını buraya da isteme durumu. Bunu diyenlerin çoğu da söz meclisten dışarı terör örgütü sempatizanlari veya esed hayrani şebbihalar. Terör örgütlerinin terorden istifa veya ülkesini kan gölüne çeviren esed'in istifa etmesi gibi bir seçenek akillarinin ucundan bile geçmez ama onlari fail olduğu ve zaten dusurmeyi hedefledikleri(terör örgütü liderleri bunu açık açık söylüyor,hedefimiz akp'yi devirmek diyor.) terör olaylarindan sonra hükümetin ve bakanlarin istifasi gerekiyor, yok yaf. Sebbihalara desteği siz veriyorsun, esed muhipleri olarak esed için mitingleri siz duzenliyorsunuz, barış guvercini olarak saz caldirdiginiz teroristler terör estiriyor ama istifayi da hükümet edecek. Peki, geçen sene bu terör olaylarin başlayacağını ön görüp iç guvenlik yasasi cikarmaya çalışan hükümete karşı gelistidiginiz olağanüstü direncten dolayi muhalefetiyle, basiniyla, gezici bilmem neci kitlesiyle isitfa etmek sizin aklinizdan geçiyor mu? Geçmez tabii, ne yaparsaniz yapin bir kabahatiniz yok.
Son tahlilde burasi iskandinavya değil, ülke de 5 milyonluk belcika değil. Buraya uyarlanmasi saçma olan durum. Bu ulkede ve coğrafya da buna rusya da dahil, amerika ve ıngiltere de dahil, bir terör örgütü eylem yapti diye bakan istifa etmez. Bugün muhibi olduğunuz putin zamaninda bir okula yapilan terör baskininda 400 e yakin cocuk katledildi.ama o istifa etmesin çok cici tabii.
terör saldırısı sonrası değil öncesinde gerçekleşen skandalın ortaya çıkması sonucu gerçekleşen durumdur.
İbretlik olaydır. Hesap verme ve sorma kültürü, erdemi her yiğidin(toplumun) harcı değildir. Bu maya rantçı, biatçı, bencil, sürücü toplumlarda tutmaz. Ve zaman, ülke ne olursa olsun bu erdemin değeri değişmez. Fransa, Rusya, Almanya, Amerika' nın bu konuda rezil rüsva davranışları bu gerçeği değiştirmez. İç rahatlatmaz. Nokta.
Yanlış yere baglanilan meseledir. Diyelim ki mazallah, allah korusun, istifadan bir hafta sonra yeni bir saldırı oldu ki bu durum, bu kadar Terör örgütü ve destekcisinin olduğu bir cografyada her zaman mümkündür.göz altına alındı diye millet vekillerinin masum öğrenci diye makyajladigi tiplerin birkaç hafta sonra karakol bastığı bir ülkeden bahsediyoruz. O zaman bir haftalik bakan istifa edip yerine yenisi mi gelecek? Onun yerine biri geldi, yine allah korusun bir vukuat daha oldu,onun da mi isifa etmesi gerekecek? Terör örgütlerinin kabine belirledigi bir ülke mi olmaliyiz?
Üstelik bu terör olaylari da yeni bir olgu değil. Cumhuriyetin ilk yillarindan taa 1920'li yillardan günümüze bu ülkede her zaman teror ve anarşi olaylari oldu. Misalen; menemen olaylarinda,dersim isyaninda filan mustafa kemal'in istifa etmesi mi gerekiyordu? Olayiniz nedir sizin? İstifa bir görev ihmali veya kötüye kullanimi durumunda gündeme alinmasi gereken bir kavram. Türkiye' de olur olmaz yerde gündeme getirilmesi kavramin içini boşaltıp işlevsiz kılıyor ne yazık ki.
Hâlâ inatla çarpıtılan durumdur. Arkadaş kimse her eylemde her saldırıda biri istifa etsin demiyor. Kırılan ceviz bini aştı diyor.
Geçmişe gidersek mevcut bürokratlar daha çok zararlı çıkar. Zira 2002'de sıfır terörle alınan bir ülkeden başkenti 5 ayda 3 defa patlatılan, her gün şehit verilen bir ülkeye döndük. farkında değil gibi davranamaz kimse.
Reyhanlıda, Roboskide, Suruçta, Sabiha Gökçende ne oldu mesela ? Peki ya çözüm sürecinde ? Hiçbir açıklama yok.. Üstüne yayın yasağı, internet yavaşlatmalar vs. Çözüm sürecinde gizli kapaklı zaten terör örgütüne oyuncak edilmiş bir devlet varken istifa gelince mi terör devlete yön vermiş oluyor ? Şu siyasi kibiri yoketmenin birilerinin kendine çekidüzen vermesinin yolu bu işlerden geçer. Sorumluluk sahibi olup hesap vermekten kaçmayla olmaz bu işler.
anlaşılan işlemeye devam etmemiz gereken konudur. 2002'de filan sıfır terörle alındı diye bişey yok. Emniyet müdürü gaffar okan ve 11 polis ayni gecede sehir merkezinde sehit edildiginde tarihler 24 ocak 2001 di. 1999 yilinda terör örgütünün taktiksel olarak mütemadiyen yaptığı ateskesleri sıfır terör olarak goruyorsan o zaman 2012-2015 aralarini da sıfır terör olarak görmen lazım. 2002'den önce ne olmuştu mesela? Terör örgütünün tüm kadroları dağıtılmış miydi, tüm militanları etkisiz hale mi getirilmişti? Hayir, bugün olan terör ağalarının aynısı, yine terörist kadrosuyla orada duruyordu. Bu mu sıfır terör?
Bugün terörü besleyen, cesaretlerin odaklarin başında da iktidarlarini kaybeden sistemin eski egemenlerinin hırsı geliyor. Bakin mesela cumhuriyet gazetesine, Hasan Cemal gazetesine filan, pkk yayin organlarından bir farki var mi? Terör örgütlerinin suikastci saldirgan militanlarina karşı önlem alındığında önce bu kesim ve hatta içinde chp'nin de olduğu bazi partilerin bazı milletvekilleri harekete geçip onlara kalkan oluyor. En son ıstanbul'da bir polis merkezini tarayan militana mesela, masum öğrenci mağdur edildi diye bu kesimler kalkan olmuştu. Cezaevinden davul zurnayla karşılamıştı. Parasiz egitim isteyen masum ogrenciler iste... iyi de egitim zaten parasiz... Örnekleri cogaltabiliriz. Yine iç guvenlik yasasi cikarilirken aynı çevrelerin mecliste çıkardığı rezalet, herkesin gözü önünde yaşandı. Molotofa özgürlük diye günlerce meclisi kilitlediler. Istifa gerekiyorsa önce bunlarin istifa etmesi, terörü iktidarı yipratma aparati olarak kullanmalarindan vazgeçmesi gerekiyor.
Bir diğer konu Suriye'deki iç savaşın etkileri sadece 900 km sınırı olan bize değil tüm dünyaya ve avrupa'ya oluyor. Bunu 2002 öncesi şartlarla kiyas etmek anlamsiz. Roboski'de olanın aynısı geçen günlerde rus uçakları tarafından pyd bolgesinde oldu ama nedense roboski için kiyameti koparanlar, daha çok yıkım ve ölüme neden olan rus ucaklari için lafı mi olur canim, caniniz sağ olsun, olur böyle şeyler deyip gecistirdiler. Rusya'nin hiç alakasi olmadığı suriye' de yanlış hedef bombalama hakki var ama hergün sinirlari ihlal edilerek onlarca saldiriya uğrayan türkiye' nin böyle bir ihtimali yok. Peki, tamam.
Çözüm sürecine de gelecem. Apo yıllarca imrali'da barış barış istiyorum. Barış için muhatap arariyorum, ulkeye hizmet etmek ıstiyorum, kimse sesimi duymuyor diye kitaplar yazdi durdu. Gerçekten de terörü şimdi olduğu gibi o gunlerde de bir varoluş aracı gören eski sistem egemenleri, o gün de terörü bitirmek degil kontrol altinda tutmak istiyordu. Sonra barış mi istiyorsun hadi barış yapalim denildiğinde de yan çizmeye basladilar. Belki bazı hatalar oldu ama en azindan son diyarbakir nevruzundaki katilimin dusuklugunden anlaşıldığı üzere kimin barış, kimin kaos peşinde olduğu ilgili halk tarafindan da anlaşıldı.
Belçika zaten siyasetin hobi olarak yapıldığı, hiçbir sorunu olmayan 5 milyonluk bir Ülke. Bir kedi agaçta sıkışsa da istifa etsem türünden adamlarin üst duzey makamlarda olduğu ulkelerden biri. Ordaki şartların aynısının buraya kiyaslanmasi ve uyarlanmasini çok da anlamli kilmayan istifalardir seklinde son tanimi yapiyor ve gidiyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |