Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Yahudilerin zamanında üstün kılındığı ayet. Dikkat ! Tevrat degil kuran da geciyor.
Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi cümle aleme üstün kıldığımı hatırlayın.
Kaynak: diyanet.gov.tr
ayet.
''faddaltükum''her zaman üstün kılınma anlamına gelmez,farklı tutmak anlamına da gelir,üstün tuttuk da değil,üstün tutmuştuk.üstün kılınmak veya farklı tutulmak ,ama kime göre neye göre,zamanında ''inanmayan ,küfre düşmüş olanlara göre'' .
''inanmaları,iman etmeleri sebebiyle üstün tutulmak''.zaten şimdide öyle değil mi.kur'an- ı kerim üstüne basa basa 'inananlar ve iyi iş yapanlar'' demiyor mu?
alemler derken de inanan,inanmayan,aynı çağda yaşayanlar anlamlarına gelindiğini söyleyen müfessirler de var.yani görünen görünmeyen herşeye göre de değil.velev ki öyle olsun.
israioğulları biliyoruz ki peygamberlerin atası olan ibrahim peygamberin soyundan geliyorlar, ve bir sürü peygamber de içlerinden çıkmış.
peki bu üstünlükleri,farklılıkları devam etmiş mi hayır.çünkü doğru yoldan sapmışlar,başka tanrı ve tanrılar edinmişler.hz musa nın deyimiyle fasıklıkla nitelendirilmişler ve yaptıkları sebebiyle cezalandırılmışlar.
yahudilerin allaha ortak edip taptıkları altın inekten adını alan surenin 47. ayeti
gündemde görünce allahsız gavurlar yine kurana veya islama saldırıyor sandım, meğerse bir allahsızın kendince bir çıkarım yaptığı ya da herkesi çıkarım yapmaya davet ettiği başlıkmış.
başka ayetlerde de lanet ediyor nedir yani. sizi üstün yarattım ama kibrinizle gavur olup çıktınız, size verdiğim nimetler, toplumsal özellikler sayesinde bu dünyada gülüp oynuyorsunuz ama gavur olmayı tercih ettiğiniz için gazabınız ahirette olacak diyor. bu dünyada üstün olduklarını görüp anlamak için hafif zeka olsa yeter. bir avuç adam, bir kabile devleti ortadoğuya hükmediyor, bu dünyada üstünler tabii ki...
görünce, allahsız bir gavur olduğum için yine kurana veya islama saldırmaya geldiğim başlık.
kuran denen derleme kitabın allah kelamı olmadığı artık bilindiğine göre, girizgah kısmını kısa geçeceğim. muhammed'in kuranda böyle sitemleri ve tornistanları çoktur sevgili romalılar. muhammed, islam diye bir dini ortaya attıktan ve mekkeli müşriklere (rappim onları ultra herşey dahil konaklama dahil cennetine kabul buyursun inşallah) karşı güç kazanmak maksadıyla, o yörede çok bulunan hristiyan ve yahudi kabilelerin desteğini almayı/alabilmeyi çok önemsiyordu. onların güvenini kazanmak için, türlü türlü yahudi kıssalarını, uyduruk masalları falan, onlara şirin görünmek maksadıyla tekrar etti.
islam literatüründe mekki sureler denilen, muhammed'in mekke döneminde söyleyiverdiği ayetlere göz atarsanız olayı anlarsınız. ben büyük bir amme hizmeti olarak sizler için göz attım ve aşağıya bir kaçını aldım. umulur ki ibret alıp doğru yolu bulursunuz. ehehehe...
Mü'min Suresi, 53. ayet: Andolsun Biz Musa'ya hidayeti verdik ve İsrailoğulları'na kitabı miras bıraktık.
İsra Suresi, 2. ayet: Musa'ya kitap verdik ve "Benden başka vekil edinmeyin" diye onu İsrailoğulları'na kılavuz kıldık.
İsra Suresi, 101. ayet: Andolsun, Biz Musa'ya apaçık dokuz ayet (mucize) vermiştik; işte İsrailoğulları'na sor; onlara geldiği zaman Firavun ona: "Gerçekten ben seni büyülenmiş sanıyorum" demişti.
İsra Suresi, 104. ayet: Ve onun ardından İsrailoğulları'na söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip-toplayacağız."
Meryem Suresi, 58. ayet: İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah')ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar.
Taha Suresi, 80. ayet: Ey İsrailoğulları, andolsun, sizi düşmanlarınızdan kurtardık. Tur'un sağ yanında sizinle vaadleştik ve üzerinize kudret helvasıyla bıldırcın indirdik.
Şuara Suresi, 59. ayet: İşte böyle; bunlara İsrailoğulları'nı mirasçı kıldık.
Şuara Suresi, 197. ayet: İsrailoğulları bilginlerinin onu bilmesi onlar için bir delil (ayet) değil mi?
Araf Suresi, 137. ayet: Kendisine bereketler kıldığımız yerin doğusuna da, batısına da o hor kılınıp-zayıf bırakılanları (müstaz'afları) mirasçılar kıldık. Rabbinin İsrailoğulları'na olan o güzel sözü (vaadi), sabretmeleri dolayısıyla tamamlandı (yerine geldi). Firavun ve kavminin yapmakta oldukları ve yükselttiklerini (köşklerini, saraylarını) da yerle bir ettik.
ayetler çoğaltılabilir. ancak, türkçe okuma yazma bilen, okuduğunu anlayacak zekaya sahip olanlar göreceklerdir ki, muhammed burada yahudilerin kendi kitapları ya da menkıbelerinde anlatılan hikayelerle etkilemeye çalışıyor. onlara bakın benim allahım da sizin olayları sayıyor. demek ki allahlarımız ortak gencolar demek istediği son derece açık ve nettir.
arada ufak tefek dil sürçmeleri yaşamasa, meryemi harun kızı falan saymak gibi hayati yanlışlar yapmasa yahudilerin dalga konusu olmaz, yahudi dilini bilmediğine pişman olmazdı.
neyseki medine döneminde güçlenmiş de yahudi keferelerinin desteğine ihtiyacı kalmamış. sonra vermiş küsküyü tabi. analarından doğduğuna pişman etmiş zavallı garipleri. bunları görmek için de medine dönemi surelerine bakmanız yeterli olacaktır sevgili mü'minler. işte bir amme hizmeti daha...
Maide Suresi, 70. ayet: Andolsun, Biz İsrailoğulları'ndan kesin söz almış (misak) ve onlara elçiler göndermiştik. Onlara ne zaman nefislerinin hoşuna gitmeyen bir şeyle bir elçi geldiyse, bir bölümünü yalanladılar, bir bölümünü de öldürdüler.
Maide Suresi, 78. ayet: İsrailoğulları'ndan inkar edenlere, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanet edilmiştir. Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları nedeniyledir.
Saff Suresi, 6. ayet: Hani Meryem oğlu İsa da: "Ey İsrailoğulları, gerçekten ben, sizin için Allah'tan gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi "Ahmed" olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim" demişti. Fakat o, onlara apaçık belgelerle gelince: "Bu, açıkça bir büyüdür" dediler.
Saff Suresi, 14. ayet: Ey iman edenler, Allah'ın yardımcıları olun: Meryem oğlu İsa'nın havarilere: "Allah'a (yönelirken) benim yardımcılarım kimlerdir?" demesi gibi. Havariler de demişlerdi ki: "Allah'ın yardımcıları bizleriz." Böylece İsrailoğulları'ndan bir topluluk iman etmiş, bir topluluk da inkar etmişti. Sonunda Biz iman edenleri düşmanlarına karşı destekledik, onlar da üstün geldiler.
Bakara Suresi, 83. ayet: Hani İsrailoğulları'ndan, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin" diye misak almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve (hala) yüz çeviriyorsunuz.
Bakara Suresi, 246. ayet: Musa'dan sonra İsrailoğulları'nın önde gelenlerini görmedin mi? Hani, peygamberlerinden birine: "Bize bir melik gönder de Allah yolunda savaşalım" demişlerdi, O: "Ya üzerinize savaş yazıldığı halde savaşmayacak olursanız?" demişti. "Bize ne oluyor ki Allah yolunda savaşmayalım? Ki biz yurdumuzdan çıkarıldık ve çocuklarımızdan (uzaklaştırıldık.)" demişlerdi. Ama onlara savaş yazıldığı (öngörüldüğü) zaman, az bir kısmı hariç yüz çevirdiler. Allah zalimleri bilir.
başlıktaki ayet de dahil, bakara suresi ve medine döneminde inen yukarıda az birer örneği bulunan diğer sureler de okunursa olay anlaşılır. o gözünüzde çok büyütüp kutsallık atfettiğiniz kuran, işte böyle dönemsel, siyasi, düzensiz bir tarihsel metindir. içinde boncuk aramaya gerek yok.
selam ve dua ile...
bonus olarak:
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |