Bizim kediyi tanıştırayım. Kendisi kısa tüylü bir tekirdir. Zeka fışkıran parlak açık yeşil gözleri vardır. Annesiz olarak hayata başlamış ve tarafımızca kardeşleri arasında en cılız görüneni olduğu için sahiplenilmiştir. Doğru dürüst miyavlamayı hiç öğrenemedi. Bebekliğinden beri sıcaklık aradığından gelip boynumuzda soluğumuzla uyumaya alıştı. Çok teklifsizdir. Sokulgandır. Kendisini her şartta sevdirir. Derdini tasanı ağrını sızını bilir özellikle gelir oraya ya pati koyar başını dayar. Ağlarsan gelir gözyaşlarını temizler. Küçükken evin ufaklığı tarafından kaşla göz arasında bıyıkları kesilmiş sonrasında daha da gür çıkmıştır. Saklambaç oynamayı çok sever, çocuk gibi saklambaç oynar. Yemek seçer, süt yoğurt hayatta yemez. Labne peynir, yaş mama, kaliteli kuru mama yer. Saksıdaki çiçeklerimizi kıskanır ve ne zaman onlarla ilgilensek eşeleyip koparıp yere atar. Onsuz hiçbir yere gitmeyiz. Kendinize alıştırdığınız bir hayvanı asla sokağa bırakmayın. Kedimiz dışında terk edilmiş ya da sokakta yaşayan başka arkadaşlarımız da var. Hepsi vefalı , hiçbiri insanlardan kaçmıyor. Güzel mahallem köpeğinden kuşuna her canlıyı bağrına basmış.