Türkiye'nin memur portalı

Taklaya gelmenin zıttı mı bu?

Burada tutmaz dediğimiz başlıktır.

Ses ve görüntü tabii ki kayıtlı kalır çünkü uzay ve zaman kavramında hiç birşey tam olarak yok olamaz.

Başlığı açan kardeşimin anlyacağından emin olduğum için ona anlatıyorum ışık malumun ışık hızında haraket eder. Lakin velev ki bu hızı aşabilirsen geçmişi görebilirsin. Şuan dünyadan çıkan ışık ve görseller 1 saniye sonra ışığın bir saniyedeki mesafesi kadar uzayda yol kat eder fakat sen bunun iki katı hızla ilerleyip dünyadan 1 saniye uzaklaşıp dünyaya bakarsan 2 saniye öncesini görebilirsin.

Hızına göre ne kadar geçmişi göreceğinde değişecektir. Çünkü uzaydan belli bir noktadan dünyaya bakanlar şuan istanbulun fethini izleyebilir. Çünkü o zaman yayılan ışık henüz o mesafeye kadar gidebilmiştir.

Bizler bazı galaksilerin ve yıldızların milyonlarca yıl önceki halini görüyoruz mesafeden dolayı. Belki şuan orada bir galaksi yok veya o yıldız havaya uçmuş çoktan. Fizik muhteşem birşeydir.

Atom altı parçacıklar ile son bulununlara karşı benim fikrim ise resmen görevleri kodlanmış ve kendi kısmi bilinçlerine sahip oldukları.

Ses konusuna gelince seslerin malum hava olmadan yayılmayacağı için iyonosfer tabakasında kayıtlı olduklarını okumuştum bilimsel bir makalede fakat bunları çözümsemek ve kırılmış dalga boyutlarını yeniden tespit etmek bizim için biraz imkansız gibi. Tıpkı ışık hızını aşmamış gibi. Ama hepsinin teoride mümkün olması muhteşem.

Karma değil mi o?

ölümüne mokoko

Yağmur'un tıpkı geri kalan her şey gibi insanlara göre farklı hisler yaratması da var.

Gök gürültüsünü ve yıldırımı çok severim, bana küdretin gerçek sahibini anlatır.

Yağmur'u severim ama üzülürüm. Kalbimi kıran bir ölümlüyü son görüşümü hatırlatır.

Kaçmam yağmurdan, erimem de. Kalbimin döktüğü sular gibi akar gökyüzünden.

youtube.com/watch?v=Ox4zUecshEU