Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
yanıtını bilirsiniz de söylemek için düşünürsünüz. tam karşılığı bu mudur diye. her sorduğunuzda aynı yanıtla başlayan devamında değişebilen ama yine aynı yanıtta "en iyisi bu" dediğiniz sorular.
yanıtı bilinen ama söylemeye cesaret isteyen sorular.
yıldızların ülkesi var mıdır edip
dicle aktığı toprakları seçer mi?
kasrik boğazı'ndan esen kanlı zemheri
yalnız kasrik'te mi üşütür insanı?
herkes türküsünü elbet kendi sesiyle söyler
insanın dili boynuna kement olur mu?
öldürmeye ekinlerden başlayan adamlar
eşiklere nasıl bir zulümle gelirler?
kimsenin kalmadığı darmadağın köylerde
"önce vatan" yazısı bir hüzün değil midir?
bunca kanın helalini kim kime nasıl öder
mezar taşlarıyla barış olur mu?
gecesi buz anısı kül ışığı kırbaç
hangi gurbet bir sürgünün yüreğini doldurur
"kim istemez şad olmayı cihanda" edip
viranede baykuş sesi zafer midir?..
şükrü erbaş şiiri.
Bazı sorular vardır, karşındakinin vereceği cevabı bilirsin, ancak onun ağzından duymak istersin, bilineni nasıl kelimelere dökeceğini, nasıl telaffuz edeceğini, hangi kelimeleri seçerek cevap vereceğini bizzat duymak istersin. Bir nevi anladığını, bildiğini teyit ettirme şeklidir. "Yemeği beğendin mi", "beni seviyor musun", "sana güvenebilir miyim".. gibi sorular örnek olarak verilebilir.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |