Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Hastada, aniden başlayan baş ve sırt ağrıları, ateş, titreme, kusma, nefes darlığı, halsizlik, deri lekeleri, burun kanaması, kan tükürme, kasık ağrıları ve devamlı dalgınlık görülür. Dili de kahverengi ve kurudur. Yapılacak ilk iş hastayı tecrit etmektir. Çevresindeki sağlıklı kimselerin de koruyucu aşı olması gerekir
Çin?in Yunnan bölgesinden 1850'lerde ortaya çıkmıştır.
Hong-Kong?a sıçramasının ardından, bütün dünyaya yayılmıştı. Çin'den gelen bu hastalık tüm dünyayı sarmış, binlerce ölüme sebebiyet vermişti. 19. yüzyılda yaşanan büyük salgın ile kolera Hindistan'a, oradan Afganistan?a ve Rusya'ya yayıldı. Resmî kayıtlara göre sadece Rusya?da bile 1 milyon insanın ölümüne neden olan salgın, Afrika?ya son olarak da Amerika'ya da ulaştı.
günümüz salgınına nasıl da benziyor değil mi?
Osmanlı topraklarında devlet eliyle tedbirler alınsa da, halkın bilinçlendirilememesi ve kısıtlı imkânlar yüzünden hastalık önlenemez biçimde yayılıyordu. Bu durumda hastalığın görüldüğü yerler tecrit altına alınıyordu.
Avrupa?yı 14. yüzyılda perişan eden veba salgını, Osmanlı topraklarına da uğramıştı. Bir dönem söndürülse de, bahar ve yaz aylarında alevlenen veba, ticaret kervanları ve gemiler vasıtasıyla, farelerden kısa sürede yayılıyordu. 1591?deki veba salgınında Sultan III. Murad?ın sarayı terk ettiği, İstanbul?da hiçbir dükkânın açılmadığı bilinir. İstanbul halkı, toplu dua için Okmeydanı?nda toplanmıştı. 1697?de padişah II. Mustafa, veba salgınından dolayı halkın devlete borçlarını silmişti
Vakıf Gureba Hastanesi?nin açıldı. Etkili tecrit yöntemiyle bu hastalığı azaltmayı başardı
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |