 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
çocukluğumuzda sabah oynamaya başlayıp akşama kadar başından kalkamadığımız günlerimizi harcamamıza neden olan eğlenceli kaset oyunlarından ilk aklıma gelen süper mario. prensesi kurtarmak için ne de çok koştururduk o zıplayıp duran mario'yu.
o tabancayı nereye çevirirsek çevirelim o ördek vurulurdu ama.
ilk oynadığım benim, kara kutu denilen atari modelinde futbol oyunuydu. o kara kutularda kaset falan olmazdı, aldığında içinde 2000 tane mi ne oyun olurdu, güzel bir joystick eşliğinde oynardın. yaş epey ufak olduğu için hatırladığım çok oyun yok orada, hırsız polis vardı bir de o kadar.
asıl bu game star, nintendo, kontorlandlı atarilerde de, elbette mario. o gizli saklı geçitleri bulunca, 3'ün birinde 100 can olayını keşfedince dünyalar bizim olurdu. hele o mario'dan daha cüsseli, altına bez bağlanmış gibi duran prensesin kurtarılması. bu mu prenses? evet bu.
tanım: unutulmayan ve düşük grafiklerine rağmen aşık olduğumuz oyunlardır.
Öncelikle Japonca vurmak yani "hit" anlamına gelen atari ile neyi kasttettiğimizi bilelim. Mesela İlk Bilgisayarım Atari 800 XL idi.
Teyp, müzik kasetlerine yüklenmiş oyunları oynerdık. Bu basc dili ile çalışan bilgisayarda favori oyunlarım James Bond, Zeppelin, dig dug, Spy vs Spy bişey island ve The tail of beta lyrae
Gavurların Arcade Machine dedikleri makinaların bulunduğu "Atari Salonu" oyunlarında ise çok var sevdiklerim içinde eklıma gelenler Street Fighter serisi, Samurai Shadown, King of fightres serileri, Altared Beast, sunset raiders....
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |