 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
yukarıda çok güzel bilgiler verildiği için ben de Teke Tek programından aklımdan kalanlarla ilaveler yapayım.
kızların kendisine ait olduğu sonradan gelişen dna teknolojisiyle de ispatlanmış.
mumyalar küçük ve neden o kadar erken yaşta vefat ettiklerine dair bir açıklama yok galiba.
firavunlar döneminde dahi mezar gaspı denen bir kavram varmış ve daha güçlü olan eski mezarı gasp edip içine yerleşebiliyormuş. ( bu da ilginç bunca debdebeye rağmen başka mezara göz koymak. mezara bile çöküp horus'tan falan adalet beklemek. )
gasp değerlendirilmesi şu nedenle yapılmış: hükümdarın ismini ya da kimlik bilgilerini veren kartuşların içi kazınarak üzerine kendi isimlerini işliyorlarmış.
belki günahlarını alıyoruzdur da bu işlere bakan sivri zekalı bir teşkilat vardır.
zaten rahipler sınıfı mısır'ın asıl egemen sınıfıymış.
akhenaton ve tutankhamun'un fizyolojileri ile ilgili pek çok fikir yürütülmüş.
tutankhamun ile ilgili kesin teşhisler koyulabiliyor fakat akhenaton'un neden o şekilde betimlendiği konusunda tartışmalar almış yürümüş.
genetik bilimi ilerlediği için daha pek çok bilgiye ulaşılabileceği de görünüyor.
dolikosefal ne demek diye baktım: başın olması gerekenden uzun olması olarak tanımlanmış. ( genişliğine oranla daha uzun olması ) Bazı hastalıkların belirtisiymiş.
Mısır'ın resmi tarihinde İbrani mit ve hadiseleri kayıtlı değil fakat böyle bir halkın, topraklarında yaşadığına dair bilgi kırıntıları mevcutmuş.
ibraniler, ibri olarak adlandırılıyormuş.
toplumun en alt tabakası olarak değerlendiriliyorlarmış.
Mısır'dan çıkış ya da Hz. Yusuf menkıbeleri ise çeşitli tahminlerde bulunulmaya çalışılarak belli bir tarih aralığına yerleştirilmeye çalışılıyor.
Çünkü hadiseler bu kadar net olarak mısır kayıtlarına geçirilmemiş ya da henüz böyle bir bilgiye ulaşılamamış.
son olarak: Binlerce yıl kapalı kalan lahitlerin içinde son derece ölümcül olabilen ve akciğerlere yerleşebilen bir mantar türü gelişiyormuş. bu mantarlar mezar odalarının duvarlarından yaşıyor ve temas edip soluyan herkesi hasta ediyormuş. Lanetin gerçekleşme yollarından biri de bu olabilir. Kral olsun kim olursa olsun kişinin mezarı saygıyı hak eder.
mısır halkı günümüzde hala çıkan kral mezarları nakledilirken saygı duruşunda bulunuyorlarmış.
bir de bu açıdan bakmak gerekebilir.
mezarında bulunan demir hançer incelemeye alınmış.
bunca zaman süresince paslanmamış olmasına şaşırmışlar.
analiz edince içindeki nikel oranının çok yüksek olduğunu bulmuşlar.
hançerin göktaşından elde edilen bir demirle üretildiğini belirlemişler.
Mısır'ın kızıldeniz kıyılarına düşen göktaşlarındaki nikel ve kobalt oranlarıyla hançerin kimyasal yapısı örtüşüyormuş.
mısırlılar demiri bilmiyormuş.
dönüp dolaşıp demirle tanışmayan bir medeniyetin piramitleri nasıl inşa etmiş olabilecekleri tartışılıyor.
taşlar nasıl şekillendirildi ve jilet gibi kusursuz ölçüleriyle üst üste yerleştirildi ?
cenazenin özensizce mumyalanmış halde bulunması ona ait olup olmadığı konusunda şüphe yaratmış.
dijital ortamda yüzü yeniden canlandırıldığı için tuthankamun'un nasıl göründüğünü biliyoruz.
9 yaşında tahta çıkmış. M.Ö 1332
mezarı bulanların ölüm nedenlerine detaylı bakıldığında hepsinin enfeksiyon benzeri bir nedenle ve zaman içinde gelişen sağlık problemleri nedeniyle öldükleri anlaşıldığından lanetten ziyade o yıllarda keşfedilememiş mezar kaynaklı bir bulaşıcı hastalık nedeni ön plana çıkmış. ( aspergillus mantarı )
mezarda bulunan bebeklerin ölü doğdukları belirlenmiş.
tutankhamun'un ölüm nedeni hakkında kuvvetli bir tahmin de şu:
bacağının kırılması sonrası gelişen enfeksiyon ve sıtma
yeni bir gelişme olmadığından artık bakmadığım halde
youtube
ısrarla
tutankhamun'u ve seri katilleri
gözüme gözüme sokuyor.
kardeşim istemiyorum psikopatları, seri katilleri, amerikan cinayetlerini izlemek.
arama geçmişinden yola çıkıyor desen değil,
anlamadım ki kim kimi arka bahçesine gömmüş, kim kimi yemiş, kim kimi asitle eritmeye çalışmış
sanki derdimiz tükenmiş gibi...
halbuki deli gibi aradığım bir belgesel var, dünyanın harika noktalarını dronla çekmişler arıyorum tarıyorum bulamıyorum.
mezarından kendisi için tasarlanmış olan 3 adet sandalet çıkarılmış ve uzmanlar bu sandaletleri incelemişler.
sandaletlerde altın varak şeklinde süslemeler var ve aynı zamanda küçük mavi boncuklarla sandaleti süslemişler.
tabi yaklaşık 3000 yılda sandaletlerin tabanları neredeyse tamamen erimiş.
sandaletlerin ayaktan çıkmaması için ekstradan özel bantlar yapılmış.
mumyası incelenmiş ve ayaklarında doğuştan bazı anomaliler ve eksiklikler tespit edilmiş.
ayrıca ölü doğan iki küçük kızının mumyalarına da ulaşılmış.
iyi şimdi bak ne gördüm.
üzeri işlemeli tahtını gösteriyorlar.
sırt kısmında kraliyet resmi, tahtın her iki yanında kolların olduğu yerde iki vahşi kedigil oturuyor.
Hani şu bizim çatalhöyükteki kybele ilan ettiğimiz tahtında oturan kadın figüründe olduğu gibi.
evet bir yerlerden hatırladığımı biliyordum zaten.
anne babası genetik incelemede çok çok yakın akraba çıkmış.
kendisi anomalili doğmuş.
çocukları ölü doğmuş.
zayıf gen aktarımının trajik yan etkileriyle uğraşıp durmuşlar.
kendilerinin tanrıların soyunda geldiklerine inanıyorlarmış.
tanrılar derken neyi kastetmişler o kısmı anlamadım.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |