Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Alexander Graham Bell'in 1870li yıllardaki icatı. konuşmaları iletir. günümüzde daha çok fonksiyonu vardır
konuşma, mesajlaşma ile başlayan ve artık fotoğraf çekme, video izleme, müzik dinleme, internete girme ve daha nice fonksiyonları yapan bir cihazdır.
alexander graham bell, icadından sonra ilk telefon hattını sevgilisi allessandra lolita oswaldo'nun evine çekmiş. ve ne zaman telefonu çalsa sevgilisi allessandra lolita oswaldo'nun onu aradığından emin olduğundan ahizeyi kaldırıp; " allessandra lolita oswaldo " diye ismiyle hitap etmeye başlamış. bu durum bir müddet böyle sürmüş fakat zamanla yorucu olmaya başlamış. bu kadar uzun ismi her telefon çalışında telaffuz etmek yerine bell, sevgilisinin adını kısaltarak hitap etmeye karar vermiş. telefonu açışında ona bir zaman "ale lolos" diye hitap etmiş fakat araştırmaları, çalışmaları uzadıkça graham bell, bu hitabı daha da kısaltarak iki heceye düşürmüş. işte günümüze değin kullanılagelen bu kısa telefon hitap adı "alo" oradan gelmektedir.
telefon icadı olmasaydı nasıl iletişim kurardı acaba insanoğlu, bilemiyorum.
İngilizcede "hello", portekizcede "ola", ispanyolcada "hola", almancada "hallo" merhaba anlamına gelen kelimelerdir ve bir selam sözü olan merhaba, bunlardan türkçeye evrilince "alo" ya dönüşmüştür. Ben de özellikle ailem ve sevdiklerimden biri ile telefonda konuşurken alo yerine merhabalar kelimesini tercih ediyorum. Telefonla saatlerce konuşmayı seven biri olmasam da telefon iyi ki var diyorum, yoksa özellikle de uzaktaki sevdiklerimizin sesini nasıl duyardık, özlemimizi bir nebze de olsa başka türlü nasıl giderirdik, gurbette yaşayan insan için anlamı bambaşkadır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |