Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Romeo ve juliet

paylaş araştır

 

  1. Aileleri birbirine düşman ve engellere rağmen vazgeçilmeyen aşk; Aslında klasik bir Urfa hikayesi ama shakespeare yazınca şaheser olmuş..

     
  2. Bu kapuletlerle montegüler 1996 yılında bir kapışmışlar meğerse. Hatta Di Caprio başroldeymiş, benim jetonum yeni düştü.

    Aman ne bileyim aklımıza hep balkon sahnesini kazımışlar.

    Ne işi var Di Caprio'nun balkonların altında.

     
  3. son zamanlarda haberlere bakıyorum da.

    böyle, vakayı adiye demek istemezdim ama bu şekilde 3. sayfa haberi gibi katliamlar almış yürümüş.

    aile hesaplaşmaları falan filan.

    Vakti zamanında bu öldürmeli birbirine girmeli olaylardan nasıl bir aşk şaheseri üretmişler bunu da nasıl meşhur etmişler insan şaşıp kalıyor.

     
  4. dedi ki sana istersen modern bir örneğini taslak olarak hazırlayabilirim.

    gerek yok, dedim bizde kadar daha büyük trajediler var bir bilsen.

    haklısın , dedi istersen sosyolojik arka planını, psikolojik tarafını ya da tarihsel köklerini konuşalım.

    bir de eklemiş,

    ama istemezsen hiç girmem...

    dedim kapa kapa hiç girme.

     
  5. yarayla alay eder, yaralanmamış olan.

    ( juliet yukarıda pencerede görülür )

    dur, şu pencereden süzülen ışık da ne?

    evet, orası doğru, juliet de güneşi!

    yüksel ey güzel güneş, öldür şu kıskanç ay?ı,

    bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederden

    sen ondan daha güzelsin diye.

    kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan,

    sayrılı ve toydur bakirelik giysisi.

    soytarılar giyer bunu ancak

    sen çıkar bu giysileri, at üzerinden.

    kadınım benim, ah benim sevgilim bu!

    ne olur ah, bilseydin sevgilim olduğunu!

    konuşuyor, ama bir şey de demiyor;

    ne çıkar, anlatıyor ya gözleriyle

    karşılık vereceğim ben de!

    amma da yüzsüzüm, konuştuğu ben değilim ki!

    tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,

    yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:

    biz dönünceye dek siz parıldayın diye.

    gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde,

    utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı,

    gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.

    öyle parlak bir ışık ağlayanı olurdu ki gözleri gökte,

    gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.

    bak, nasıl da dayamış yanağını eline !

    ah, eline giydiği eldiven olaydım da

    dokunaydım yanağına.

    konuşuyor.ey parlak melek, konuş yine!

    sen, göz kamaştıran bir parlaklık veriyorsun geceye;

    cennetin kanatlı ulağısın başımın üstünde,

    tıpkı ölümlülerin hayretle açılan gözlerine gördüğün gibi.

    tembel bulutlara binip uçarken o havanın kucağında,

    onu seyreden insanlar gibi hayranlıkla,

    öylece bakıyorum ben sana.

    romeo ve juliet

    william shakespeare

    Demiş şair burada

    Nasıl da ulaşılmaz ama üstün bir aşkı anlatmış

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.