Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
"Bırakın savaşı başkaları yapsın, mutlu Avusturyalıların düğünleri devam etsin." Avusturya imparatorunun sarf ettiği bu sözler sayesinde belki de pırlanta kralların ve kraliçelerin taçlarında değil, kadınların zarif parmaklarında erkeklerin sonsuz aşklarını simgeliyor.
Okuduklarıma göre, Avusturya imparatorunun emriyle sayısız arşidük ile arşidüşes aynı anda evleniyor. Bu sayede Avusturya'nın toprakları genişliyor. Bu olaydan üç yıl sonra tahta geçen I. Maximillian, düğünde ülke fetheden ve imparatorluğun sınırlarını en fazla genişleten kişi oluyor. I. Maximillian, günümüzün en büyük geleneğini o zamandan başlatıyor; kraliçenin sol elinin yüzük parmağına pırlanta bir yüzük takıyor. (Eski Mısırlılar aşk damarının, kalpten direk bu parmağa ulaştığına inanırlardı. Bu parmağa takılan yüzük, aşkın sonsuz bir çembere alındığını gösteriyordu.) Yani I. Maximillian , kraliçenin parmağına taktığı pırlanta yüzükle hem aşkını sonsuz bir çembere alıyordu hem de yüzüğün üstündeki pırlanta ile aşkına verdiği değeri gösteriyordu.
Böylece pırlanta 15.yy'dan günümüze kadar yüzüklerin vazgeçilmez aksesuarı haline geldi.
Ülkemizde her kadının olmazsa olmazı. Düşük kararlı ya da swarovski taşlı olanını girmediği hane yok.
Ne ara bu kadar olmazsa olmaz oldu bilmiyorum ama iyice baymaya başladı bu bir gerçek.
Bende de var. Ve hiç hoşlaşmıyorum
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |