Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

okul deneylerinin unutulmaması

paylaş araştır

 

  1. lise ve ortaokul senelerinden hatırladığımız, portakal ve mandalina ile güneş tutulması, elma ile Newton un evrensel çekim kanunu deneyleri gibi daha birçok deneylerin akılda kalmasını anlatan konu..

     
  2. fen bilimleriyle fazlasıyla ilgisi olan, ''sayısalcı'' diye tabir edilen öğrencilerden hafızası kuvvetlilerince sergilenebilecek davranış.

    ortaokuldaki bir deneyde basit bir elektrik devresi için pil, bakır teller ve fener ampulü kullandığını hatırlamayan var mıdır?

    lisede kimya öğretmenimizin ufacık bir şişedeki civanın ağırlığını hissedebilmemiz için elden ele o şişeyi sınıfta dolandırması unutulmaz. turnusol kağıdının asit ve baza daldırıldığında hayret içindeki bakışlarımızla neler gördüğümüzü unutamam; asit kızartır, baz morartır turnusolu.:) allah'a şükürler olsun ki kimya derslerimizin hiçbirinde hababam sınıfındaki gibi laboratuvarı patlatmadı kimyacımız.

    kimyacımızın başına bir şey gelmedi ama fizikçimiz bu kadar şanslı değildi. helezon yaylarla yaptığımız bir deneyde, yaklaşık yirmi metrelik, yaklaşık üç santim çapındaki yaya dalga verirken yayın bir ucunu hoca diğer ucunu bir kız öğrenci tutuyordu ki, kız yayı elinden kaçırıverince yay hocanın ayaklarına yılan gibi dolanmıştı. o zaman fizikçimiz bir sinirlendi ki anlatamam, tabi biz de olayın komik olması nedeniyle gülmemek için zor tutmuştuk kendimizi.

    yine fizik dersinde su dolu tepsilerde dalga deneyi yaparken öğrenci arkadaşımın biri tepsiyi üzerine devirince pantolonu sırılsıklam olmuştu.

    biyoloji dersinde soğan zarını ya da yaprakları, arı bacağını mikroskopta incelemeyen sayısalcı yoktur umarım.

    ilkokulda bir çubukla güneş saati tespiti deneyi desem çoğu insan duygulanır benim gibi, çok sevdiği ilkokul öğretmenini hatırlayarak.

    aslında iyice düşünsem günbegün tüm okul hayatımı hatırlayacağım sanırım.

     
  3. biz unutamıyorduk çünkü beceremeyen arkadaşlar sayesinde gülmekten yerlere yatıyorduk.

    hem ders kaynıyordu hem de bize eğlence çıkıyordu.

    ecel terleri döken öğrencinin hallerini izlemek de cabası.

    (Aynısını sıramız gelince biz de yaşıyorduk. )

    su dolu bardağın üzerine kağıt koyup ters çevirmek,

    şişenin ağzına haşlanmış yumurta koyup şişeye düşmesini beklemek,

    tepsiye bardakları dizip tepsiyi çevirmeye çalışmak,

    çiçeklerin suyuna mürekkep katmak,

    pamuğun içinde fasulye yetiştirmeye çalışmak,

    lisede paralel seri bağlama devreler yapmak ( ampuller de tam hocayı görünce yanmayı keser )

    cisimlerin denge noktasını bulmak,

    pil yapmak,

    elektromıknatıs yapmak,

    basit elektroliz deneyleri...

    gene bir gülme geldi bana.

     
  4. Okulda laboratuvar olmasına rağmen, bizim fazla uğramadığımız bir mekan olması sebebiyle, hiç hatırıma gelmeyen.

    Sadece bir kere hoca solucan istemişti, onu da sıra arkadaşım yakalayıp getirmişti. Maksat ikiye kesip, tekrardan kuyruk çıktığına şahit olacaktık ama Hoca vazgeçti. Kesmedik, yalnız kesin dese ben asla o canlıya dokunamazdım.

     
  5. unutuyorlar

    yapıyorum ben ama

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.