Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Birden gelişen, hararetli bir Olay anında, sakinliğini koruyup, sinirleri alınmış et misali duygularını açığa vurmadan davranabilmektir.
öz kontrolü yüksek olan azınlık diyebileceğimiz insanların yapabileceği bir şeydir, çünkü kişi ya da olaylar karşısında soğukkanlı davranabilmek çoğunlukla mümkün değildir. Bazı kişiler vardır, insanı çileden çıkartır, tepkisiz kalmak mümkün değildir; bazı olaylar vardır, duyguları dizginlemek, olağan davranışlara karşı koymak imkansızdır. Ancak soğukkanlı kalabilen kişilerin, bu kişi ve olayların etkisinden daha az hasarla çıktığı da bir gerçektir.
17 ağustos gecesi eminim ki çok az kişi zaten uykuya dalmıştı.
Korkunç bir sıcak vardı ve tüm evlerin camları kapıları açıktı.
Birkaç gün öncesinde güneş tutulması yaşanmış ve çıplak gözle rahatlıkla seyredebilmiştik.
Fikret Kızılok'un bir şarkısı vardı.
gecenin tam üçünde diye.
O aralar sürekli onu dinliyordum.
Deprem aklımda o şekilde kalmış.
Gece tam üç civarı aslında sarsıntıdan önce o garip sesleri ve ışımayı duyup gördük.
Fırtına kopar gibi, şiddetli bir rüzgar ıslığı gibi bir ses.
Yalova tarafından gelen bir ışıma.
sonrasında olan ise bir türlü bitmek bilmeyen korkunç sallantı ve çığlıklar.
Durur gibi yapıp yeniden şiddetleniyordu.
Sallantıyı şöyle tarif edebiliriz: Evin koridorunda ayakta duramıyor fırtınaya yakalanmış gemi yolcusu gibi bir sağa bir sola çarpıyorduk.
soğukkanlı mıydık?
Galiba evet.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |