Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
sezai karakoç şiiri
mona roza, siyah güller, ak güller
geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
kanadı kırık kuş merhamet ister
ah, senin yüzünden kana batacak
mona roza, siyah güller, ak güller
ulur aya karşı kirli çakallar
ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
mona roza, bugün bende bir hal var
yağmur iğri iğri düşer toprağa
ulur aya karşı kirli çakallar
açma pencereni perdeleri çek
mona roza seni görmemeliyim
bir bakışın ölmem için yetecek
anla mona roza, ben bir deliyim
açma pencereni perdeleri çek
zeytin ağaçları söğüt gölgesi
bende çıkar güneş aydınlığa
bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
seni hatırlatıyor her zaman bana
zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
zambaklar en ıssız yerlerde açar
ve vardır her vahşi çiçekte gurur
bir mumun ardında bekleyen rüzgar
ışıksız ruhumu sallar da durur
zambaklar en ıssız yerlerde açar
ellerin ellerin ve parmakların
bir nar çiçeğini eziyor gibi
ellerinden belli oluyor bir kadın
denizin dibinde geziyor gibi
ellerin ellerin ve parmakların
zaman ne de çabuk geçiyor mona
saat onikidir, södü lambalar
uyu da turnalar girsin rüyana
bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
zaman ne de çabuk geçiyor mona
akşamları gelir incir kuşları
konar bahçenin incirlerine
kiminin rengi ak, kimisi sarı
ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
akşamları gelir incir kuşları
ki, ben, mona roza bulurum seni
incir kuşlarının bakışlarında
hayatla doldurur bu boş yelkeni
o masum bakışlar su kenarında
ki, ben, mona roza bulurum seni
kırgın kırgın bakma yüzüme roza
henüz dinlemedin benden türküler
benim aşkım sığmaz öyle her saza
en güzel şarkıyı bir kurşun söyler
kırgın kırgın bakma yüzüme roza
artık inan bana muhacir kızı
dinle ve kabul et itirafımı
bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
alev alev sardı her tarafımı
artık inan bana muhacir kızı
yağmurlardan sonra büyürmüş başak
meyvalar sabırla olgunlaşırmış
birgün gözlerimin ta içine bak
anlarsın ölüler niçin yaşarmış
yağmurlardan sonra büyürmüş başak
altın bilezikler, o kokulu ten
cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
bir tüy ki, can verir bir gülümsesen
bir tüy ki, kapalı gece ve güne
altın bilezikler, o kokulu ten
mona roza, siyah güller, ak güller
geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
kanadı kırık kuş merhamet ister
aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
mona roza, siyah güller, ak güller.
"Birgün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış "
kısmı insanın tüylerini diken diken eden müthiş eser
PİNG-PONG MASASI - SEZAİ KARAKOÇ
Şiirler
...............................
Beyaz iplik sert iplik ve tak tak
Yuvarlak top küçük top ve tak tak
Ping-pong masası varla yok arası
Ben ellerim kesik varla yok arası
...... Öpüçüğüne eyvallah ve tak tak
Beraber sinemaya ... evet ... ve tak tak
Ping-pong masası varla yok arası
Öküzün gözü veya dananın kuyruğu
Kadifekale veya Sen nehri
Ha Sezai ha ping-pong masası
Ha ping-pong masası ha boş tüfek
Bir el işareti eyvallah ve tak tak
Gözlerin ne kadar güzel ne kadar iyi
Ne kadar güzel ne kadar sıcak
Tak tak tak tak tak tak tak
Bu şiir de aynı kişiye itafen yazılmıştır karakoçun ilk donemini yansıtan şiirlerdir
Sezai karakoç'un akrostiş ile yazdığı muhteşem şiir. Şiirdeki ahenk ve mona rosa'nın söylenişi beni mest ederken, bir de ilk harflerin "muazzez akkaya" çıkması beni harikulade etkilemiştir.
Ey aşk sen nelere kadirsin? adam yazmış resmen.
Yağmurdan sonra büyürmüş başak,
Meyveler sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
Sezai karakoç'un gençlik yıllarında yazmış olduğu şiirdir. bu ismi niye verdiniz diye sorulduğunda, benim yazdığım dönemde yabancı isim furyası vardı, bende Monna rosa olsun dedim, anlamı da tek güldü demiş. Ve 30 yıl boyunca şiirin akroştiş olduğunu kimse anlamamış, kendi söyledikten sonra farkedilmiş şiirin türü.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |