Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Mektupla iletişim

paylaş araştır

 

  1. Eskiden teknolojinin henüz gelişmediği dönemlerde duygu ve düşüncelerin,özlemlerin aktarıldığı önemli bir iletişim aracıydı.Hatırası önemli olduğu için saklanırdı.Bazen anaya babaya ,yarene ya da bir mahkuma iletişim kanalıydı.

     
  2. 1000 sms mail vs nin 1 satır mektup tadını vermeyeceğini bir kez daha hatırlatan başlık.

     
  3. Ankaradan mektup isteyen adres bıraksın

     
  4. Türk ve Dünya Edebiyatında örneklerini görebiliriz,

    Nazım'ın Piraye'ye

    Ahmed Arif'in Leyla'ya

    Kafka'nın Milena'ya

    Cemil Meriç'in Lama'ya

    Orhan Veli'nin Nahit hanim'a

    Yazdığı aşk mektupları.

     
  5. Eskiden askerlik uzun dönem sürmekte idi.Sıla özlemi ile sevdiklerine yazılan mektuplar çok kıymetli idi.Bu bazen geride bırakılan nişanlıya da olabiliyordu. Daha saf ve samimî duygularla yazılırdı.Bazen mum ışında, bazen yazarken gözyaşlarının siliklestirdigi birbirine girmiş harflerle..

     
  6. Üçüncü şahısların ellerine geçip okunabileceği göz önüne alınılarak yazılırdı.Filmlerde de görüldüğe üzere özlemle sevdiklerinin kokusunun sindiği düşünülerek sayfalar koklanırdı.

     
  7. ajan mektuplarına destar adı veriliyormuş.

    destar aslında başa sarılan sarık - tülbent anlamına geliyor.

    Mektuplar kaybolmasın ya da ele geçmesin diye sarık aralarına, fes astarlarına saklanıyormuş.

    Bir de kafa derisine dövme olarak işlenen ve taşıyıcının saçı uzayınca görünmez olan mesaj bilgisi var.

     
  8. 90' ların ortalarında bilgisayarların ve cep telefonlarının yaygınlaşmaya başlamasıyla azalan 2000' lerden itibaren ise en azından biz sıradan insanların hayatında tamamen ortadan kalkan iletişim türü. Öncesinde ise beklenen, özlenen, yolu gözlenen, özellikle tercih edilen.

    Mektupla iletişim kurduğum, yani düzenli yazıştığım bir sevgilim bir de arkadaşım vardı. Sevgilim yaz aşkımdı. Lisede, tatilde tanışmış 1 yıl boyunca mektuplaşmıştık. Ayrıldıktan sonra- artık o nasıl bir ayrılık ise- bütün mektupların tek tek ince ice yırtmıştım.

    Arkadaşım, İstanbul' da bir üniversite kazanıp giden dershane arkadaşımdı. yıllarca mektuplaştık. sonra yurtdışına gitti iletişimimiz bu defa e-mail üzerinden devam etti.

    Mektupla iletişim kuran son nesil benim neslim diye tahmin ediyorum. Bir mektubu göndermek için postaneye gitmek, "bu gün mektup günü!" deyip eve erken gelmek, postacının yolunu gözlemek ya da posta kutusunda beklenmedik bir zarf bulup heyecanla o zarfı açmak.

    Bir kaç ay önce yeğenim evlendi. Bir kaç ay sonra da yurtdışına gidecek. Belki hiç dönmeyecek belki uzun yıllar orada kalacak. Kendisine dedim ki: "Bana mektup yaz" Yüzüme baktı, "e-mail atsam olmaz mı?" dedi. "olmaz" dedim. "Bana ciddi ciddi bir kağıda el yazınla mektup yaz, postaya ver gönder!" eğer bunu yaparsa, cevap yazacağım. Bunu düzenli yaparsa, düzenli olarak hayatımın sonuna kadar cevap yazacağım. Böylece "teyzem' e mektuplar" ve "Teyzem' den mektuplar" adı altında muhteşem bir anı koleksiyonuna sahip olacak. 95 doğumlu biri, tam da mektup çağının sonunda doğan biri olarak bu yapabilecek mi merak ediyorum.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.