Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
esas ismi ahmet bedevi olan kerkük kökenli bir türkmendir. Kurtuluş savaşında savaştığı için istiklal madalyası sahibidir.
yaz kış belden yukarısı çıplak bir tek şortla ve yalın ayak gezen manisa merkezdeki tüm ağaçları çocuğu bellemiş hepsine emek vermiş her tarafa ne bulduysa dikmiş muhteşem bir gönül adamıdır,mahalle çeşmelerinden mahallelerdeki tüm ağaçlara tek tek su taşımasıyla hala hatırlanır.ikram edilen meyvelerin dahi tohumlarını bulduğu her yere dikermiş.
Ahmet Bedevi. Bağdat doğumlu. Aslen Kerküklü. 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşında orduda görev almış. Egede işgal yılları sırasında Manisa'nın küle döndüğünü görünce üzüntüden Manisa'yı yeniden yeşillendirmeye ömrünü adamış. Spil Dağı'nı ormana döndürmüş.
Irak Bağdat'a 100 kilometre uzaklıktaki Samarra'da 1899 yılında dünyaya gelen asıl adı Ahmeddin Carlak olan Kerkük kökenli bir Türkmendir. Kendisini Ahmet Bedevi olarak adlandırmaktadır.
milli mücadele döneminde Gaziantep , Kilis ve İzmir'de savaşmıştır. Birinci dünya savaşına ve kurtuluş savaşına katılmıştır. istiklal madalyası sahibi bir halk kahramanıdır. Hayatını yaşadığı şehir olan Manisa'nın yeşillendirilmesine, korunmasına adamıştır.
Kurtuluş savaşı bitiminde kimsesiz ve yoksul bir şekilde Manisa'ya gelir. Manisa belediyesine başvurur ve kendisine verilen her işi yapar. 1 Haziran 1933 tarihinde kendisine bahçıvan yardımcısı unvanı ile 30 lira aylık verilir. Hep bu görevinde kalmıştır. Spil Dağı eteklerinde kendisine bir kulübe yapmış ve hep bu kulübede yaşamıştır.
Yunan ordusunun geri çekilirken ateşe verdiği Manisa tamamen yanıp kül olur. Ahmet Bedevi birkaç yıl içinde Manisa'yı yemyeşil hale getirmeyi başarır. Ağaçlandırmanın yüzde yirmisini tek başına kendisinin yaptığı söylenmektedir.
Kendisi Manisa Dağcılık Kulübü ile birlikte Cilo, Ağrı, Demirkazık tırmanışlarına katılmış, dağcılıkla ilgilenmiş. Aynı zamanda çok okurmuş. Elinden gazete dergi eksik olmazmış. Türk Sanat Müziği hayranıymış. Özellikle de Münir Nurettin Selçuk dinlermiş.
Yaz kış üzerinde sadece siyah bir şort ve ayağında lastik ayakkabılarla dolaşırmış. Bir süre sonra halk ona manisa tarzanı adını takmış. Saçını ve sakalını hiç kesmemiş ama onları özenle tarayıp bakımını da yapmış. Her öğle vakti Topkale'de bulunan topu ateşleyip zamanı bildirirmiş. Ramazan aylarında da iftar topunu ateşlemek onun göreviymiş. Bu nedenle adı Topçu Hacı ya da topçu arap olmuş. Sonradan manisa tarzanı adını vermişler. Manisalılar dışarı çıkarak onun şehir merkezine koşarak gelişini seyredermiş. Topu ateşledikten sonra 6 dakika içinde koşarak şehrin merkezindeki taşçılar mescidine geldiğini söylüyorlar.
Manisa'yı ziyaret edenlere çiçekler hediye eder, okul bahçelerine ağaçlar çiçekler diker, çocuklara boncuk akide şekeri vs. dağıtırmış. Maaşının yarısını hep bu tür işlere harcadığı söyleniyor.
Spil dağındaki kulübesinde, üzerine gazete kağıtları serdiği bir tahta sedirin üzerinde döşeği , yastığı , yorganı olmadan yaşamış. Yaz kış soğuk suyla yıkanırmış. Ulusal bayramlara madalyasını takarak katılırmış.
Dede niyazi lokantasında öğlen yemeğini yer lokantaya su taşıyarak borcunu ödermiş. Kimseye borçlu kalmak istemeyen sessiz sakin bir adammış. mal, mülk, servet , makam sahibi olmayla hiç ilgilenmemiş. Yaşadığı şehri çok sevmiş ve kendini ona adamış denebilir. Ağaçlara çocuğum, yağmura sevgilim dermiş.
Meral adında bir nişanlısı olduğu, savaş yıllarında gönüllü olarak savaşa katılan Meral'in kayalardan yuvarlanarak öldüğü bu nedenle Ahmet Bedevi'nin kendini dağlara vurduğu söyleniyor.
Bir yurt gezisi sırasında yolu Konya'ya düşmüş ve mevlana türbesini ziyaret etmek istemiş. Görevli onu kılığıyla içeri almak istememiş. Bunun üzerine duvardaki " Ne olursan ol yine gel" yazısını göstermiş. Görevli mahcup olup onu içeri almış.
31 Mayıs 1963 tarihinde kalp yetmezliğinden hayata gözlerini yummuş. Manisa'da kendisi adına bir anıt yapılmıştır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |