 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
benim makarna ile ilgili anılarım, hikayelerim bitmez. sanılacak ki makarnayı çok seviyorum, yoo, yıllarca görmesem de pek aramam. hatta yanında yoğurt ve sarımsak olmazsa yiyemem bile. neyse, makarna anılarıma dönelim.
doksanlı yılların son yarısı, evin alışverişinin sorumluluğunu almaya başlamıştım bile. ekonomik koşullar iyi olmayınca alışverişten tasarruf etmemiz elzemdi. zincir marketler henüz yoktu. şehirdeki uzak marketleri dolaşıp ekonomik malzemeleri değişik değişik yerlerden temin ediyorduk. bir gün marketin birinde dökme makarna satılıyordu kiloyla, fiyatı ise paketlilerinkinin yarısı. hiç rağbet de yok. satıcıya sordum fiyat doğru mu diye, bir haftadır bu fiyattaymış, alan pek yokmuş. ee tabi bana kaldı yirmi-otuz kilo makarna almak. kalem makarnaydı ama taneleri parmak kadardı abartısız. çok da güzel tüketildi bizim hanede.
yıllar geçti, bir avm'de dev bir market meşhur bir markanın makarnasını kampanyaya sokmuştu yarım saatliğine. yine hücum eden tek ben olmuştum. kardeşim ve ben bisikletlerimizle yine onlarca kilo makarna tedarik etmiştik.
bu olaydan yıllar sonra ise yerel bir radyoda, yerel bir markette kampanya olacağı, makarnalarda dev indirim olacağı söylenmişti. sabah sekizde marketin kapısında kuyruk oluşturduk, sadece kardeşim ve ben.:) saat dokuzda market açıldı, kuyruktaki iki kişi, kardeşim ve ben markete girdik, makarna reyonundaki makarnaların en az üçte birini aldık.
anlatınca makarnacı imişiz gibi bir izlenim yaratmış olabilir, her dönemde aldığımız makarnalar yaklaşık bir sene idare ediyordu hanemizi.
ayrıca anam fırında makarna konusunda uzmanlaşınca ben makarnaya daha ılımlı bakmaya başladım.
bu olaylardan çok önceleri ise biz makarna almazdık, rahmetli babaannemle birlikte çoluk çocuk evde hamur açıp erişte keserdik.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |