![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
yine bu ismin etrafında dolanıyorum.
kehf : arapça mağara demek.
çeviri sözlüğüne baktım: kahfun diye seslendiriyorlar.
kehf suresi 60. ayeti kafamda evirip çeviriyorum iki gündür.
sonra açıklamaları okuyorum.
iki denizin birleştiği yere dek
durmadan dinlenmeden gitmek.
oraya varmak yıllarca sürse bile yola devam etmek...
iki denizin birleştiği yer.
böyle bir yer olduğunu biliyorlar.
çok uzakta olabileceğini ve bunun için yıllarca yürümeleri ya da bir şekilde ilerlemeleri gerekebileceğini biliyorlar demek ki o dönemde.
orada farklı ilim sahibi bir zatın varlığından haberleri var.
Medyen'de ya da Mısır'da ya da Hicaz bölgesinin herhangi bir yerinde iken bu olayın gerçekleştiğini kabul edersek.
bu bilinen ama çok uzak olabileceği de bilinen iki deniz nerede birleşmiş ?
acaba alimler bu konuda ne düşünmüş ?
ege ve marmara mı ?
Marmara ve Karadeniz mi ?
Doğrudan cebelitarık boğazı mı
yoksa denizden kasıt tıpkı diğer konuda olduğu gibi birbirine karışmayan iki nehir mi ?
ya da bizim bilmediğimiz denizde birbirine karışmayan iki akıntıdan mı bahsediyor ?
soğuk su ve sıcak akıntılar...
aslında daha dikkatli dinleyince.
niyetin buraya gitmek olduğu belirtilmiş fakat orada bir zatla karşılaşacakları bilgisine önceden sahip değillermiş.
peki acaba neden yola çıkmışlar ?
ayrıca devamında buluşma yerinden bahsediliyor.
yani biriyle buluşmak üzere yola çıkılmış.
dolaylı olarak aslında birini bulmak için yola çıktıklarını bu ifade belirtiyor olmalı.
acaba bu yolculuğa çıkan kişi henüz sarayda her şeyden habersiz yaşayan genç Hz. Musa mıydı ?
Bütün arap yarımadası, kızıldeniz, akabe körfezi, nil kıyılarına bakıyorum kayalık mayalık bir bölge yok.
çok değişik bir durum
o zaman iki olasılık var.
ya kuzeye doğru yol alıp ege ile akdeniz arasına doğru yol aldılar ki bu çok düşük bir olasılık çünkü birleşen iki deniz yok.
ya da bence cebelitarık'a kadar yol aldılar.
oralara bakıyorum bol miktarda kayalık dolu sahiller var.
biraz baktım. Cebelitarık kayası denen bir oluşum var.
diğer adı. gibraltar rock
efendim bu bölge cebelitarık boğazının avrupa tarafındaymış. ülke olarak tanımlanıyor. halihazırda ingiltere
yönetimindeymiş ve şu anda giriş miriş yasakmış. şengen vizesi de gezip görmeye yetmiyormuş.
tüm çoğunluk güney avrupa sahilleri gibi adeta devasa kayalıklardan oluşmuş bir sahil şeridi.
bu da değişik ve ilginç bir bilgi olarak burada dursun.
şimdi şöyle düşündüm:
Hz. Musa'nın yeteri kadar zamanı varmış, maddi gücü varmış, çok fazla ailevi yükümlülüğü yokmuş, yanında genç bir arkadaşı varmış ki büyük ihtimalle kendisi de gençmiş ve yıllarca sürebilecek bir yolculuğu gidiş dönüş göze de almış yani bütün bunları düşününce aslında böyle bir cesaret ve isteği, ilim öğrenme arzusunu muhtemelen saraydayken ve daha peygamberlik kendisine ulaşmamışken gerçekleştirmeye çalıştığını tahmin edebilir miyiz acaba ?
dönelim afrika kıyılarına:
çok fazla tesis ve yol inşaatı bulunduğu için tam olarak seçilemese de tamamen kumsallardan oluşmuş bir kıyı şeridi yok. Tam tersine yer yer belirgin şekilde kayalık bölgeler açıkça görülebiliyor.
tıpkı Karadeniz sahilleri gibi.
kısacası istanbul'un dragos sahilleri gibi kayalık bir bölgesine ulaşılmamışsa;
en mantıklı seçenek iki denizin birleştiği cebeli tarık kıyıları gibi duruyor.
Tabi ki doğrusunu Allah ( c.c. ) bilir.
mısırla fas arası ne kadar mesafe var diye baktım.
kuş uçuşu ortalama 3682 kilometre.
günümüzde bile bir faslı ile bir mısırlı lehçe farklarına rağmen anlaşarak konuşabiliyor.
o dönemdeki kültürleri de açıkça bilmek önemli tabi ama.
sanırım kendi kültürel bölgeleri dışına çıkmadıklarını kabul edecek olursak.
yani bir ilim öğrenme gayesiyle.
şimdi bakalım: İstanbulla Ankara arasını yürüyerek ortalama 25 gün gibi bir sürede tamamlamışlar.
yine ortalama uzaklık 420 kilometre olarak belirtilmiş.
( Değişik zamanlarda değişik kişiler yürümüş ama aklıma kılıçdaroğlu ve Boray uras geldi ilk olarak )
o mesafeyle kuş uçuşu mesafeyi oranlarsak ki aslında bu hiç mantıklı olmaz ve çok yanlış bir sonuç verir.
Hiç dinlenmeseler bile 219 günde ulaşılabilecek bir mesafe.
tabi yer yer konakladıklarını, yolların engebeli, girintili çıkıntılı olduğunu, uğradıkları köyler ya da kasabalar olabileceğini hesaplarsak muhtemelen hedeflerine varmaları bir yıldan hatta belki iki yıldan bile fazla sürmüştür.
bu da : yıllarca sürecek olsa bile
ifadesini doğrulamış oluyor.
fetâ kelimesinin ne olduğuna bakalım:
acaba hizmetçi anlamına da geliyor olabilir mi ?
yiğit, genç, cömert, delikanlı anlamlarına geliyormuş.
yani anladığım kadarıyla güçlü kuvvetli genç cesur delikanlı dışında hizmetçi, yardımcı gibi bir anlamı yok.
Yani aralarında bir ast üst ilişkisi yok.
rivayetler Hz. Musa'nın yanındaki kişinin Yûşa bin Nûn olduğu yönünde imiş.
Tevratta bu güçlü kuvvetli genç kişi Mısır'dan çıkıştan itibaren Hz. Musa'nın sağ kolu imiş gibi zikrediliyormuş.
Hatta Mısır'dan ayrılıştan sonra dağa tekrar çıkış sırasında Hz. Yûşa'nın da yanında olduğu bilgisi not düşülmüş.
ayrıca Beykoz Anadolu kavağında bulunduğu belirtilen kabrin Hz. Yûşa'nın kabri olduğunun ileri sürüldüğü notunu da buraya ekleyelim.
Şimdi bu son bilgi kafaları da iyice karıştırıyor.
iki denizin birleştiği yer, Yûşa Bin Nûn, mezarının istanbul boğazında olduğu iddiası bu durum da çok ilginç.
acaba aslında insan üstü ilim ve yetkilerle donatılan ve tefsircilerin aslında bir melek olduğunu ileri sürdükleri zat ile İstanbul'da karşılaşmış olabilirler mi ?
İnsanların çoğu mağarada yaşıyor!
Karanlığın, körlüğün, sefilliğin içinde.
Ama bu halden kurtulmayı bile düşünmüyorlar.
Çünkü mağarada olduklarının farkında değiller.
Dertleri yok sanıyorlar, çünkü dertleriyle hiç yüzleşmemişler.
Her biri zincirlerine 'rahatlık' demiş,
duvarlara yansıyan gölgeleri 'gerçek' sanmış.
O yüzden dışarıyı hayal bile etmiyorlar.
'dışarıyı' bilmiyorlar, algılamıyorlar, hissetmiyorlar, korkuyorlar...
Mağara keyflidir, çünkü rutindir
kehf ve keyf
sanırım buraya bağlandık.
adam ne kadar etkili benzetmişse
yerine yeni bir şey koymamışız.
onu bunu bilmem.
keyf bir köşede dursun.
kehfi ziyaret etmeyi düşünüyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |