tarih gösteriyor ki bilimle dogmatizm ne zaman karşı karşıya gelse dogmatizm tümüyle yok olmasa da kanlar ve yaralar içinde ya da tümüyle ortadan kalkmasa da durdurulmuş bir halde kaybetmeye mahkum olmuştur.
bunun Türkiye'deki tüm tartışmalarda kullanılabileceği aşikardır. neden? çünkü bir bilim geleneği yok. bilimsel bir tartışma sürmüyor (yani bilim, bilime karşı) onun yerinde din, bilime karşı şeklinde sürüyor.
tesadüf konusuna gelecek olursak, sokrates'in yanında einstein'ın da "tanrı zar atmaz" minvalinde bir deyişi vardır. bu konu nereden gelmektedir? evrenin hesaplanabilir olup olmamasından... bu iki yaklaşım bilim çerçevesinde değerlendirilir. ancak bu tartışmaya din alanyazınından bir dayanakla girmeye kalkarsanız o zaman dogmatizm yapıyorsunuz demektir. bugün kuantum fiziğindeki ilerlemeler atomaltı düzeyde hiçbir şeyin hesaplanabilir ve öngörülebilir olmadığını göstermektedir.