 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
tartışmalı bir konu.
sadece kadının değil çocuğun beyanı da aynı şekilde değerlendirilmektedir.
tabi burada kadının ve çocuğun beyanından kasıt cinsel suç ve cinsel şiddette geçerlidir.
yoksa direk kutsal metin olarak tek başına değerlendirmeye alınamamaktadır.
kaldı ki kadının ve çocuğun beyanını destekleyecek bulgularında olması gerekiyor.
bilimin ve teknolojinin ilerlemesiyle bu konunun ortadan kalkacağı kanaatindeyim
her şey kayıt altına alınabiliyor. doku örnekleri parmak izi gibi durumlar buna örnek olarak verilebilir.
ayrıca tartışmalı bir konu olan "nafaka".
uzun mevzular.
derinlemesine analiz edilerek en çok faydanın hangisinin sağladığı araştırılması /değerlendirilmesi gereken konular
eskiden teknolojinin de bu kadar ilerlemediği dönemlerde bulunan çözüm çoğu insan tarafından küçümsenmiş.
Belki temsil ettiği değerler benimsenmediğinden,
belki dil uzak bulunduğundan,
belki kültüre yabancı olunduğundan.
Kural şu:
" yakın akrabalık bağı olmayan bir erkeğin ve bir kadının ( günümüzde buna çocuklar da dahil ) tanıklık yapılamayacak şekilde baş başa kalması uygun değildir. "
Neden ?
çünkü ispat güçlüğü var.
İlk çıktığı zamanlar da oh be demiştik fakat şu var istismara açık bir beyan da olabiliyor.
Şöyle ki,suçsuz bir yere iftira eden kadınlar da var sonrasında her zaman olduğu gibi bizim ülkemizde her şeyin bir kurnazlığı düşünülür,kadının elinde koz varsa yani kurnazlık açısından gerçi ayördetmehelim her iki cins içinde geçerli,sonuçta insan faktörü,bunu kötüye kullanan çok,bu yüzden başı yanan ve sonrasında suçun ispat edilmesi durumu.
Bu süreçte mağdur edilen erkek iki kat toplumda yuhalanır,hem bir dosyası olur suçsuz olduğu halde,hem de hep bir şüphe ile bakılır,beraat etse dahi.
Yine de destekliyorum,kadın ve çocuk olarak tabiki çünkü fiziksel yönden güç eşit değil,kanun önünde bu nedenle korunması gerek,erkeğe kalsa tabi hepsi icin geçerli değil durum,güçsüz olanı ezen kişilik bozukluğu olan erkekler çok.
Bu tür insanları bertaraf için uygulama güzel.
Umarım artık toplum biraz daha bilinçlenir,Z kuşağının destekliyorum bu konuda saygılı yetişiyorlar haklar konusunda.
Meşhur 6284
Kanunun adı kadina şiddeti önlemeye yönelik ama içerik her mağdur için kapsayıcı aslinda.erkek ve çocuklarda mağdur olunca aynı yasadan faydalanır
Fark şu ki ; kadın daha çok mağdur olduğu gibi,mağdur olmasa da mağduru çok iyi oynayabilir, eleştiriler de bu noktada başlıyor
Erkek iftiraya uğrarsa bunun iftira olduğunu ispatlamak zorunda, hukuk ters işliyor bu maddede maalesef.
6284 den yargılanan erkek savunmasını nisa 34 e dayandirirsa ne olur,o da ayrı bir sorun :))
dağ başında şahit olamayacağına göre kadının beyanı kabul edilmek zorunda
her olaya göre ayrı değerlendirilmeli yoksa erkekten intikam almak şerefe karşı suç işlemek için yararlanılabilecek bir hüküm olmamalı
bu konuda mağdur olan bir doktor vardı site de haberini yapmıştı akıbeti ne oldu bilmiyorum
kadının beyanı esastır ilkesi, insanların hep erdemli ve ahlaklı davranacakları ön kabulu sebebiyle aslında sorunlu bir ilkedir ama ülkemizde kadınların yaşadıkları taciz,tecavüz ve şiddet olaylarının sıklığına bakılınca çok da itiraz edilecek bir şey değildir.
bu ilke sebebiyle nice kadınlar sorunlarını belki çözmüş veya en azından yasal zemine taşımıştır, kadınların yüz karası sayılacak bazıları da bu ilkeyi kendi basit ve küçük çıkarları için hedeflerindeki kişiye iftira atmak için kullanmaktadır.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |