Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Thomas Bernhard'ın Kireç Ocağı eserine damgasını vuran kilit söz.
Hayatımızı, dünyamızı saran esas kirlilik. Çevre kirliliği esasında insanın kirlenmesi ile başlıyor. Kendimize dahası çevremize olan duyarsızlığımız, sağırlığımız sonucunda kirlenen/kirletilen insanlık. Esas sorun bu noktada başlıyor.
duygusu
umudu
yaşamı
düşüncesi kirlenen insanlık.
Hadi yok sayalım, hiçbir sorunu görmediğimiz gibi, kendimize bakmaktan geri kalalım. Farkındalığımızı yaratamadığımız bir dünyada daha çok kirletelim çevremizi, ama sakın kendimize, kendi aynamızdan asla bakmayalım!
Devam kirliliğe!
bu bağlamda mutasavvıfların,zahitlerin inziva hayatı yaşamalarına dayanak teşkil edebilecek söz.cümle.
her ne olursa olsun katılmadığımdır. insan insana muhtaçtır. evet bazen kirletebilirler birbirlerini ama karşılıklı etkileşimler sonucu öyle bazı olumsuz sonuçlar da husule gelebilir. kirlenmemek elimizde diycem ama kirlenmek de güzeldir. güzel dostlar bazen o kirlerden daha kıymetlidir..
iyi o zaman gidin mağaralarda yaşayın!
bu kadar pis bir entry yazmamıştım. iyi oldu.
aklıma gonçarov'un oblomov eserinde ki sözünü getiren başlık.
"aman yaklaşma, dışarının soğuğunu getiriyorsun.." cümlesi ile "ruhu kirlenmiş insanların" insanlara faydası olamadığını ve ne kadar uzak o kadar iyi, ne kadar uzak o kadar temiz olduğu gerçeğini gün yüzüne çıkarıyor.
kirlenir evet insan "ruhu kirlenmiş" insanlarla
yapışıp kalır ruhunuza, omo reklamı da yetişemez imdada
çevresel bir kirlenme var hepimizin tanıdığı.organik, radyoaktif, kimyasal, endüstriyel atıkların neden olduğu ve fiziksel olarak gözlemleyebildiğimiz kirlenme...
ancak insanın maruz kaldığı tek kirlenme bunlar değil. insanın duyguları, düşünceleri, umutları, sevinçleri de kirleniyor. insanlar başlarının acılarına duyarsız, kayıtsız.
insan kirleniyor ve hayattan aldığı yaşama sevinci köreliyor.
insan insana güvenemiyor, geleceğe umutla bakamıyor, empati duyamıyor, insan insanı sevemiyor. bencillik ve çıkarcılıkla yaşama sevinci, mutluluk kaynakları kirletiliyor.
önyargılarla, şartlandırmalarla, baskılarla, horlamalarla, aşağılamalarla kirletiyoruz insanı, duygularını. insanlığın parlak aynasını kirletiyoruz bu tarz kirlerle. bir süre sonra gerçek maya görünmez oluyor, kimliğindeki yücelik kayboluyor insanoğlunun.
işte belki gerçek kirlenme budur!
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |