Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
bir kitap okumadan önce, ayrılmaz bir nesneniz vardır. Kalem mesela....
sizi, ruhunuzu, benliğinizi sarsan kelimelin ya da cümlelerin altını çizmek adına! işte bu kitap, yazdığım durumun istisnasıdır. çünkü kitabın başında sonuna kadar çizmeniz gerekecek belki de mürekkep yetmeyecek...
Fransız Louis-Ferdinand celine'nin muhteşem eseri. muhteşem sıfatı bile yanında volkanik dağ gibi durdu. sönmüş gibi... o yeni bir çığır açmıştır yazınsal manada.
kendi hayatını aktardığı, kendinden kesitler sunduğu bu eser; hayatı bir tokat gibi yüzünüze çarpıyor. bütün çelişkileri ile, bütün hesaplaşmaları ile... birinci dünya savaşında gerçek hayatında esasen gönüllü olarak katıldığı savaşın, bütün boyutlarını sunuyor gözler önüne. bir askerin gözünde savaşın tüm perspektiflerini istisnasız göreceksiniz. korkuyu, militaristliği ayrıca anti-militaristliği, insan olmanın ne demek olduğunu... şuraya hangi süslü cümleyi yazayım diye düşündüm uzun bir süre? hayır anlatamıyorum, defalarca okunması gerekir. yoksa sadece yazıda kalır bu övgüler.
''mutlu olmanın sonu yok. insan belirli bir rol oynadığı sürece, asla mutluluğa doymak nedir bilmez.''
çeviriyi yapan yiğit Bener'in hakkını da övmek gerekir. büyük bir emek, zevke ve sabır ile okumamıza katkısı olan çevirmendir.
hakan Günday'ın da ilham perisi belki de yazmasına neden olan kişi ve eserdir.
ayrıca bir hekim olan berdamu; hicvi, mizahı, eleştiriyi, özeleştiriyi verirken, herkes kendinde bugüne değin aramadığı şeyleri arayacak.
'sonuçta savaş dediğiniz şey, anlamadığınız ne varsa odur.' bu sözün ve buna benzer binlerce sözün üzerine bir cümle daha yazmak züldür.
entryde yazdıklarıma;yazarın bir cümlesi ile bir antitez sunacağım: 'değer taşıyan tek hikaye vardır, o da bedelini sizin ödediğinizdir...'
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |