Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
gitmek cesaret ister ufaklık, gideceğin yer neresi olursa olsun, sevdiklerinle arana mesafe girince varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz
rina- erdal tosun
-daver bu kim?
-kızım leyla paşam.
-yaa, lütfü bak leylaymış. sen de az malın gözü değilsin lütfü.
...........................
-beni methet, benim için öyle şeyler söyle ki bana aşık olsun
-seni mi? dur bakim, kalk ayağa kalk alıcı gözüyle bakim. valla bu hıyar surata zor ama bakalım
.........................
-dediklerimi anladın değil mi?
-çok iyi anladım.
-sen salaksın anlamazsın.
...........................
-lütfü çıplak çengi geldi.
........................
-kas kanadına dikkat et
-Suphi'nin kanadı mı var, Suphi olm kanadın nirde?
.............................
şeklinde tosun Paşa'dan verdiğim repliklerdir.
bugunlerde evde oturanların akşama kadar yeşilçam izlemesi sonucunda sokakta karşılaşınca nayır nolamaz moduna girmesini sağlayan repliklerdir.(gülücük)
hayatta yaşadıkların da bir repliktir aslında metin
orada yaşananların beyaz perdedeki yansımalarından bir parça bulup beğeniriz
işte benim repliğim bu deriz
kendimizden birşeyler bulduğumuz filmden karelerdir
#2a6j öyle zaten dostum biz genelde figüran olmayı tercih etsekte repliğimiz vardır hayatın bir yerlerinde..
akılda kalan etkileyici sözlerdir.
-anla artık başka yolu yok bunun.
yazıkmış, kılmış, tüymüş hepsi hesap edildi bunların, de ki, iyilik ediyorsun, de ki, sevap işliyorsun,
herkesin inandığı bir şey vardır bu hayatta, benimkisi de sensin ne yapayım.
geçen yine çocuk hastaydı, ilacı bitmiş, almak için dışarı çıktım, sağa sola saldırıp nöbetçi eczane arıyoruz, birden durup dururken içim cız etti, bir baktım yine aynı karın ağrısı...
öyle özlemişim ki seni...
dönerken bir meyhane gördüm, bir tek içeri girdiğimi hatırlıyorum, bir de rakıya yumulduğumu.
arkasından en az 4 cigaralık, sonra, gözümü bir açtım karşımdan karlı dağlar geçiyor,
bir daha açtım, başımda bir çocuk kalk abi diyor, karsa geldik.
otobüsten indim, yürümeye başladım. dedim allahım neredeyim ben, burası neresi?
sonra güç bela burayı buldum, kapının önünde durup düşündüm.
dedim bekir, bu kapı ahiret kapısı, burası sırat köprüsü, bu sefer de geçersen bir daha geri dönemezsin... iyi düşün dedim, düşündüm, düşündüm, ama olmadı, dönemedim.
sonra bak oğlum dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin, isyan etmenin faydası yok kaderin böyle.
yol belli, eğ başını usul usul yürü şimdi...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |