Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
"mesleksiz" kabul edilen, "çalışan" kabul edilmeyen kadınlardır.
halbuki günümüzde ev kadınlarının yaptıkları işler, piyasa da birçok meslek dalına ayrılmıştır.
bu yüzden, sağladıkları "katma değer" in, "toplumsal fayda" nın ölçülebilir bir hale getirilmesine
iş ve meslek standartlarının belirlenmesine ihtiyaç var.
(birkaç yıl önce t.s.e.k. nun bu standartları belirlediğini duymuştum.)
ev kadınlığını "meslek", ev kadınlarını da "çalışan" kabul eden bir yasal düzenleme yapılırsa
emeklilik hakkı kazanacaklar. devlet s.g.k. primlerini belli bir oranda ya da tamamen sübvanse edebilir.
emeklilik, hayatının belli bir döneminde çalışan, üreten her kişinin en tabii hakkı.
ev kadınlarının çalışmadıkları, üretmedikleri düşünülemeyeceğine göre emeklilik onlar için de bir "hak" olması gerekmez mi?
Zamanında hor görülen ama iş dünyasına adapte olmuş her kadının anne olduktan sonra özellikle imrendiği meslektir. Çalışan her kadının aklında ev kadını olsam hayali hep vardır...
mesaisi,
maaşı,
tatili
sağlık güvencesi,
yıpranması
olmadığı gibi
emekliliği de hak etmediği düşünülen meslek grubu.
Yıpranma payı da verelim 5 yıla 1 yıl,
Babası ölürse maaş almaya devam etsin,kocayı boşayıp nafaka almaya devam etsin, 3 maaş alsın hatta...
Calisanda çalışmayanda seçtiği hayatı yaşıyor, kimse kusura bakmasın...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |