Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
bir devrin başlayıp,bittiği yer,devamı gelse belki de tarihin değişeceği yer,avrupa rönesansının fikir babası ,yanı başında avrupa karanlık çağı yaşarken 8 asırlık zirve medeniyet, 711-1492 yılları arasında var olan ''Fetih Devri'' yani ''Conquista''.
711 yılında tarık bin ziyad mağrib sahillerinden şu an adını verdiği cebelitarık boğazını geçerek iber yarım adasına ulaşıyor,karaya ayak basınca ilk işi gemileri yaktırmak.zaten'''gemileri yakmak''' deyimi buradan doğmuş.kral rodrike yolladığı elçiye aldığı cevab ordusunun çokluğunun etkisiyle 'savaşırız' oluyor.müslümanların takribi 7000 askerinin karşısında 100.000 bin kişilik ordu...tarık bin ziyad''' arkanız düşman gibi deniz,önünüz deniz gibi düşman'' konuşmasının ardından savaş kazanılıyor müslüman emevilerin 800 yıllık islam medeniyeti şahaseri başlıyor.o dönemde ispanya karışıktır vizigotlar arasında karışıklıklar vardır ve yahudiler zorla hıristiyanlaştırmakta , resmi olarak köle ilan edilmektedir .iberin endülüs macerası başlamıştır. Müslümanlar geldikleri ülkeye o dönem bölgenin hakimi Cermen kavimlerine ithafen "Vandalların Ülkesi anlamında ''Endülüs''demişlerdir.
özgür bir dini ortam,entelektüel yenilikçi bir anlayış,hızlı bir mimarileşme,tarımsal faaliyetler başlıyor,bir zaman sonra abbasilerden kaçan abdurahman devleti resmen kuruyor.
kurtuba diploması merkezi oluyor,avrupadan kaçan öğrenciler üniversitelerde eğitim görmeye başlıyor. sadece kurtuba'da 80 bin konak ve saray,600 cami ,900 haman, 600 han,800 okul,50 hastane,evlerde de su vardı ,sadece 600.000 cilt kitap kurtuba kütüphanesinde toplanmıştı,avrupa'da en iyi kütüphanede 200 eser anca varken.
3. abdurahmandan sonra ayaklanmalar başlıyor,1031'de endülüs yıkılıyor devamında ileri ufaklı devletçikler kuruluyor,devam niteliğindeki muvahhidler murabıtlar tam egemenliği ve birliği sağlayamıyor,papalığında kışkırtmasıyla estonya ve kastil krallığının saldırıları karşısında müslümanlar tam olarak tutunamayarak bir kısmı kuzey afrikaya kaçıyor,kalanlar ise meydanlarda dini ritüellerle yakılıyor,mallarına el konuluyor,yüzbinlerce el yazması eserler yakılıyor,kurtuba cami katedrale çevriliyor
beni ahmer gırnata emirliği, kastil krallığının himayesinde kalmaya razı olup zamanla beni ahmer devleti olarak devam ediyor.250 yıl yaşayan bu devlet hala ayakta kalabilen elhamra sarayını yapıyor,elhamra sarayının çoğu yerinde şu muhteşem yazı yazılıdır
''la galibe illallah'' yani '''ALLAH'TAN başka galip yoktur'''
aragon krali ve kastil kraliçesi isabella siyasi evlikleri neticesinde gırnatayı kuşatmıştır,9 aylık kuşatma sonrasında şehir düşer,verilen sözler unutulur hıristiyanlar tarafından. Yeniden Fetih anlamında ''Reconquista'' denilen zulüm devri başlar.
yine törenle müslümanlar meydanlarda yakılır,tüm tarihi eserler yıkılır,ırza namusa dokunulur,kitaplar ateşe verilir,mallar yağmalanır hıristiyanlar tarafından,sonradan keşiflerde kaynak olarak kullanılmak üzere yahudilerin mallarına el koydurtur kraliçe isabella .belkide tüm zulümleri sebebiyle tüm çocuklarını hayattayken kaybeder , tek kızı da delidir,tüm müslümanları öldürmeden yıkanmamaya yemin ettiği için''''kirli isabela''' olarak bilinir.
müslümanlar tabi boş durmadılar dönemin osmanlı padişahı 2 bayezid'den yardım istediler.osmanlının başında cem sultan olayı sebebiyle eli kolu bağlı olduğu halde,girit, kıbrıs ,kuzey afrikadaki tunus cezayir elinde olmadığı halde yinede dindaşlarını yalnız bırakmadı,kemal reis komutasındaki gemilerle yardım gönderdi,bir kısmı kaçırılabilindi.,hatta bir sürü yahudi de müslümanlarla beraber getirildi,yalnız bırakılmadı.
endülüs devamı olan yine bir endülüs olan beni ahmerde de durum farklı olmuyor gırnata bilim şehri oluyor,avrupa kadının şeytanlığını tartışırken,kadını cadı olduğu için yakarken,hıristiyan papazları insanların yaralarını yalayarak iyileşeceğini sanırken,çatal ,kaşık nedir bilmezken,domuzlar hakim karşısına çıkarken,herkes pislikten bitliyken, tezekle pansuman yapılırken,gırnatada evlerde su ve ışıklandırma vardır,her yer kütüphane ile doludur,tarımda su kanalları ile ,çölden gelmenin etkisiyle kıymet bilinmiş,her yer yeşille dönmüştür,avrupa'dan gelen öğrencilerle dolup taşmıştır.
ingiliz yazar heper '' 700 sene sonra bile londra karanlıklardayken,tek ışık yokken,paris'te çamura ayağınız batarken endülüs güneş gibi parlıyordu'' demiştir
endülüsün muhteşem ilim bilim aşkı meyvesini vermiş,
'''ibn cabir ,muhiddin ibni arabi,ibn haldun,ibn rüşd,ibn bace,ibn tufeyle gibi alimler yetişmiştir''''
batı rönesansını bu medeniyet sayesinde yapabilmiştir,ibn bace,ibn rüşd geçen yüzyıla kadar avrupada üniversitelerde okutuluyordu,tercümeler aracılığıyla batıya aktarıldı,eski yunan ve aristoyu tanıdılar,ibn rüşd aristoya şerhler yazan bir filozoftur.
ruh hastalıklarına içine şeytan girdi diye rahip dua ederken ,yine tercümeler sayesinde bu cahillikten kurtuldular,uzak doğu ve orta doğuyu endülüsten öğrendiği coğrafi bilgilerle tanıdılar.kanal yapımını sıcak iklimin etkisiyle suyun buharlaşmaması için yer altı kanallarını yapan endülüsten aldılar,avrupa kağıdı,palamut ve hurma ağacından katran yapmayı endülüsten öğrendi.
toplamda 2 milyon eseri acımasızca yaktı hıristiyanlar.nobel ödüllü pierre curie ''bize müslüman endülüsten 30 kitap kaldı atomu parçaladık,yakılan 2 milyon eserin yarısı kalsa galaksiler arasında seyahat edebiliyorduk'' demiştir.
zorla hıristiyanlaştırılan,en azından hıristiyan gibi davranmak zorunda kalan endülüslülere moriskolar denir. cuma günü ibadet edemesin diye kapılarını açık bırakmaları gerekirdi,hamama gitmek idam sebebiydi,domuz yemek zorunluydu,rahipler günah çıkarma esnasında insanları itirafa zorlarlar,çocukları gizli müslüman olarak yetiştiremesin diye küçükken ellerinden alınıp hıristiyan okullarında eğitilirdi.
ispanyada kimin mağriblisi var onun altını var sözü meşhurdur.
Kristof Kolomb bu bilgili insanlardan tercüman olarak yaralandı,hatta sonrasında baskılardan keşiflerle beraber amerikaya kaçıp hala orada yaşayan ve köklerini unutmayan moriskolar vardır,şu an ispanyollar tarihlerinden endülüsü silmiş gibi olsa da yeni yeni hatalarını anlayıp çok çok az bıraktıkları tarihi eserleri restoreye başlamışlardır
günümüzde ispanya sınırları içeriside kalan ve ispanyanın güney bölgesinde yer alan bölgeye verilen isim. bölgenin en önemli şehirlerinden biri sevilla olarak geçer.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |