Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

elveda güzel vatanım

paylaş araştır

 

  1. ahmet ümit'in 2015 yılında yayınlanan tarih ile iç içe kavrulmuş olan romanı.

     
  2. Beklemedeki romanım

    Bakışıyoruz bir süredir ama okuduğum bitmeden ona başlamayacağım

     
  3. ittihatçılara olan merakımdan dolayı aldığım ve okumam için sırasını bekleyen Ahmet ümit eseri.

    güvendiğim isimler Ahmet Ümit'in diğer eserlerine göre fazlaca övdüler, yanıltmazlar umarım.

     
  4. Kısa bir süre önce okuduğum, Ahmet Ümit'in İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kuruluşundan Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar uzanan yirmi kusür yıllık süreyi kapsayan tarihi romanı.

    Ahmet Ümit'i polisiye romanlarıyla tanıdım ve yerli yazarlarımız içerisinde bu alanda haklı bir övgüye layık olduğunu düşünüyorum. Çoğu kitabını severek okuduğumu söyleyebilirim.

    Bu romanında biraz tarzı dışına çıkmış, polisiye ve tarihi olayları detaylı açıklamalarla harmanlayarak yazmış.

    Kitapta bahsi geçen dönem, hepimizin malumu, pek çok olayın iç içe geçtiği, at izinin it izine karıştığı yurdumuzun en sancılı dönemlerinden biri.

    İttihat ve Terakki'nin kuruluşu, bab-ali baskını, 31 mart ayaklanması, trablusgarb ve balkan savaşları, talat, enver ve cemal paşalar, Abdülhamit ve sürgüne gönderilişi, cumhuriyetin ilk yılları vs. bir çok olay romanda mektuplar üzerinden anlatılıyor.

    İttihat ve Terakki üyesi olan Şehsuvar Sami romanın ana karakteri... ve tabii mektupları yazdığı aşkı Selanikli Yahudi kızı Ester var. Şehsuvar, vatanı ve aşkı arasında kalıp vatanını tercih eden yarı kahraman bir karakterken, ester hayallerinin peşinde Paris'e kaçan bir aydını temsil ediyor. Aşıkların bireyselcilik toplumsalcılık üzerine ikilemde kalınan tartışmaları var.

    Bir tarihi romandan tarihi gerçeklere bağlı kalmasını beklememek lazım bana kalırsa. Ancak Ahmet Ümit'in tarihi gerçeklere uygun olsun diye, bir de üstüne tarafsız görüneyim kaygısıyla sıkıcılığa düştüğünü düşünüyorum. Her ne kadar Abdülhamit'e karşı insaflı olmaya çalışmış ise de bu tarafsızlığının da bir aldatmacadan ibaret olduğunu düşünüyorum.

    Geçtiğimiz dönemlerde yaşanan gezi olaylarından sonra yayınlanan diğer kitabında (sanırım Beyoğlu'nun en güzel abisi'ydi adı) da dikkatimi çektiği üzere,yazarın kendi ideolojik bakış açısıyla bazen sıkıcılığa düşme pahasına okura empoze gayreti fark ediliyor.

    Her yazarın kendi düşünce ve inanç dünyasının türküsünü çığırmasını olağan karşıladığım için rahatsız edici bulmadım. Ancak genel olarak benim için sıkıcı bir kitaptı. Ahmet Ümit'in önceki kitaplarından topladığı krediyle okudum diyebilirim.

     
  5. müstakbel bünyesinde kalp kırıklığını,vazgeçişi,yanılmayı barındıran ve okunduğunda dahi içinizi cız ettirecek söz öbeğidir.

     
  6. hiç bir zaman kullanmak istemediğim cümle.

     
    (Bkz: vatan namustur)(Bkz: Vatan sevgisi)
  7. sonunda okuduğum ve çok beğendiğim Ahmet Ümit'in son eseri.

    Ahmet ümit öncelikle koca bir tebriki hakkediyor, müthiş bir emek harcamış belli şu kitap için, risk alarak tarzının da dışına çıkmış ki bence fazlasıyla başarılı olmuş. takdir edilesi.

    kitaba gelecek olursak, kalın gözükebilir ama az biraz tarihe meraklı olanlar bir çırpıda bitirirler, zaten Ahmet Ümit'in dili de ağır değil. tarihe ilgisi olmayanlar da okuyabilir rahatlıkla, adam roman içinde fazlasıyla bilgi de veriyor zaten. okumadan önce yalnız en azından "Abdülhamit düşerken" filmi izlenebilir. yararlı olacaktır.

    roman, ittihat ve Terakki'nin silahşörlerinden, aslından yazar olmak isteyen ama vatan sevgisi uğruna ittihatçılarla çalışan(bu uğurda çok sevdiği kızdan da ayrılan) Şehsuvar Sami'nin aşık olduğu Selanikli bir Yahudi kıza(ester) yazdığı mektuplardan oluşuyor. yalnız bu mektuplar, 1926 yılında yani ittihatçıların tamamen tarih sahnesinden silindiği yılda yazılıyor(izmir suikası malum), zaten o yılda eski ittihatçılar da pek çok zorluk yaşadı ki mektuplarda bolca belirtiyor.

    ayrıca mektuplarda Şehsuvar, 1900'lerin başında ittihatçılara girişinden, 1908 devrimi, 31 mart ayaklanması ve bastırılması, Trablusgarp savaşı, balkan savaşları, bab-ı ali baskını, dünya savaşı ve en sonunda ittihatçı 3'lüsünün yurt dışına kaçışından bahsediyor. bunların yanında tabi, 1926'da yaşadıkları ve ester'e olan aşkından da. halen de ümitli bu sevdadan kitabın sonlarına kadar.

    sonunda üzülmemek elde değil fakat düşününce insan, Şehsuvar sami gibi adamlar, başına bunların geleceğini bilse bile yine de aynı şekilde yaşarlar. vazgeçemezler o hayattan ki bir de fazlasıyla idealistler.

    Ahmet ümit de, fazlasıyla eleştirir ittihatçıları diye düşünmüştüm ama orda da yanılmışım, olabildiğince tarafsız vermeye çalışmış yaşananları, biraz fazla enver düşmanlığı yapmış ya neyse, orasını da görmemiş olalım.

     
  8. #14tf

    henüz başlamadığım bir kitap için güzel bir referans olmuş

    tez bu akşam başlana....

    tanım: ahmet ümit'in hiç düşünmeden aldığım kitaplarında biri

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.