Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
aşağıdaki fıkrada olduğu gibi artık halk arasında esprilere maruz kalan, alaya alınan evlilik ön şartı.
küçük temel dedesine sormuş:
-dede, sen evlenurken nenemden elektrik aldun mi?
-bizum zamanımuzda elektrik yokti.
-nasii?
-gaz lambasi var idi. gaza geldim evlendum. (tebessüm)
bu kütle çekim yasalarına yeniden sardım.
manyetizmadan girdim atomun yapısından çıktım.
nötronla proton nerede yer alır, elektronlar nasıl kümelenir inceledim.
Galiba en tatmin edici cevapları önümüze koyan Çağrı Mert Bakırcı.
Açıp izledikçe evdekiler cinnet geçirse de neler olup bittiği hakkında fikir yürüten bilim insanlarını izlemek güzel.
Neyse,
Elektronların dizilimi ile ilgili atom modellemeleri bundan uzun yıllar önce yapılmış ama bunların çok basit kaldığı belirtiliyor.
Elektronların atomun etrafında bir bulut yığını gibi sıralandığını kabukların altında başka bazı alt kabukların yer aldığını bir de Heisenberg'in belirsizlik ilkesi gereği bir elektronun aynı anda hem yerinin hem de momentumunun ölçülemeyeceğini falan izleyip beynim iyice yandıktan sonra şöyle bir sonuca ulaştım ki buna ne hipotez ne doktrin denir. olsa olsa ...oktrin denir ama yine de belirteyim:
İnsanlar da diğer maddeler gibi temel yapı taşı olan atomlardan oluştuğuna göre ve madde ve enerji arasında bizim tam olarak çözemediğimiz gizemli bir bağ olduğuna göre tamamen kuantum fiziği temelli olarak zıt kutuplu insanlar arasında "elektron atlamaları" kaynaklı ( bunu tamamen sallıyorum doğal olarak ) engel olunamaz bir çekim kuvveti doğabilir. bu konuyla ilgili dalga geçmek yersiz bir durumdur. İnsanlar birbirine doğru mıknatıs gibi çekilebilir ve bunun için farklı cinste olmaya da gerek yoktur. Kanım kaynadı tabiri de bu çekim gücünün gel-git etkisinden kaynaklanıyor olabilir.
Bu zırvalıklarım günün birinde ölçülebilir birimlere dönüştüğü zaman da bilmemneloji olarak müfredattaki yerini alacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |