Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
notları bir tarafa bırakırsak benim asla duymadığım söz çünkü:
okul yıllarımda okuldan çıkınca ve yazları rahmetli dedemin yanında vakit geçirip ona çıraklık yaptığımdan, zaten bir nevi sanayide sayılırdım.
sanayiye veririm söylemini bir tarafa bırakırsak:
okul yıllarımda sayısal derslerimin hepsinde istisnasız olarak dedemin büyük desteğini arkama alıp notlarımı yüksek tuttuğumdan asla bu sözü işitmedim.
hayat bize çocukluğumuzu yaşamadan büyümeyi emretmiş sanırım.
sanayiye verilme ihtimalim doğal olarak vardı bu arada, elimde ustalık vardı her daim.
notların düzelmesi için tehdit etmeyi pek doğru bulmuyorum ayrıca.
zamanında bu lafı duyup umursamayan ve sonucunda sanayide bir mesleğin ustası olan kişiler şu an okusalardı olacaklarından çok daha iyi kazanç elde ediyordur. tabi çoğu iyi kazanç elde edilen meslekte ya beynin çok yoruluyordur ya da bedenin. sanayide yüksek kazanç da beden yorgunluğu ve kir, pas içinde kalmakla geçecek bir ömür demek. o ustaların belki bir kısmı da keşke takım elbiseyle klimalı odada çalışsaydım da daha az kazansaydım diyordur.
Sanayiye verilmiş olanların 20li yaşlarını geçirmeden evlendiği düşünülürse, diğer tarafta da lisans yüksek lisans doktora derken evde kalmış, ekonomik gelişimi olgunlaştıramamış idealistleri gördüğümüzde sanayiye gönderilmiş olmak iyi sayılacak bir şey. okumak üreme yeteneğini kaybettikten sonra evlenmeye izin veriyor bir anlamda...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |