Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Kelime anlamı olarak Hagia - Aya ( Hıristiyan inanışına göre kutsal anlamında ) ile ma yani su kelimesinin birleştirilmesiyle oluşturulan ve pınar, su kaynağı, kutsal su kaynağı, şifalı su anlamında isimlendirilen yerlerdir. Bazıları ise "ayaz" yani soğuk ve "ma" , su kelimesinin birleşmesiyle oluşturulduğunu iddia eder. Anadolu'da pek çok yerde ayazmalar bulunur.
birden fazla yerde duyunca çok şaşırmış ve merak etmiştim, dedi.
İstanbul'da bir kilisenin kuyusuna da bu isim veriliyor, dağın başındaki bir su kaynağına da:
Hikayesini öğrenmiş.
doğu roma imparatorluğu ( Ya da büyük roma imparatorluğu tam zamanını bilmiyorum )
zamanında bir imparator döneminde
Anadolu'da hıristiyanlığı simgeleyen tüm sembol, ikona, haç, resim, yazma, kitap, şu, bu yasaklanmış.
halk o kadar çok korkutulmuş ki çaresiz ellerindeki inanç simge ve delillerini daha sonra hatırlayacakları bir yere saklamaya karar vermişler.
Hatta din adamları da şehirlerden uzaklaşmış ve dağlara doğru çekilmiş.
dağlardaki mağaralarda ya da gözlerden uzak yapılarda yaşamaya başlamışlar ve keşiş adını almışlar.
daha ruhban bir hayatı tercih etmişler.
saklama noktaları olarak temiz su kaynaklarının çıktığı yerler ve buralardaki mağara benzeri yapılar olarak tercih edilmiş.
bu süreç uzun yıllar sürmüş. Sanırım 400 yıl bu yasaklar devam etmiş deniyor.
o nedenle saklanan emanetlerin bir kısmı saklandıkları yerde zamanla unutulup gitmişler.
Bir meryem ana heykelciği, bir haç ya da bir kitap ya da ikona vs. uzun yıllar sonra definecilerin bulup çıkardığı eserler haline gelmişler.
Hep deriz ya : Definecileri deli gibi bu kadar peşinden koşturan şeyler ne ola ki ?
işte bu şekilde kolluk baskısıyla yasaklanan ya da onlardan kaçırılmak zorunda olan şeyler...
işin garip tarafı, bir dönem yasaklanan düşünce ve inanç sistemi
tarihçilerin daha detaylı ve sağlıklı bir şekilde anlatabileceği şekilde daha sonra ise devlet politikası haline gelmiş.
madem kıramıyoruz o halde elimize alır kafalarına vurmak için kullanırız demek istemişler herhalde.
ya da nizamı korumak için, o kadarını bilemiyoruz.
zaten mevzu şu ki:
bu sopa herkese mi sallanıyor yoksa sadece belli kişilere mi ?
neyse ya bizde de öyle çocuklar arasında kavgalar oluyordu.
fasulye sırığını eline geçiren bir diğer çocuğa saldırıyordu.
sonra cesur olanlar o sırığı diğerinin elinden alıp karşısındakini kovalamaya başlıyordu.
yahu ne tehlikeli bir çocukluk dönemiymiş.
sonradan allah bize biraz akıl fikir vermiş.
yoksa işimiz yaştı.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |