Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

atanamayan öğretmenler

paylaş araştır

 

  1. geldiği nokta itibariyle çalışması gereken ama çalışamayan öğretmendir. okul hayatı boyunca devlette çalışmayı hesap ederek yaşamıştır ama okuldan sonra öyle olmadığını anlamıştır. öğretmen olduğu için de başka yerde kolay kolay iş bulamaz. bir düşünelim mesela. dershanelerde iş bulabilir. peki hangi koşullarda, maaşsız, sadece sigortası yatar ve stajyerliği başlar, ya da küçük bir maaş alır ilk zamanlar sigortası yatmaz. maaşı bin lirayı geçen iki yıllık dershane öğretmeni bile azdır. sonra özel okulları denesin mesela bu öğretmen. kaç tane özel okul var ki. bir de bu özel okulların tecrübeli öğretmenlerle oturmuş bir kadrosu olduğunu düşünün. yani kaç tane öğretmen buralarda çalışmaya fırsat bulabilir. üçüncü ihtimal ücretli öğretmenlik. bu zaten en kahredeni. her an atılabilirsiniz, en fazla 700 civarı maaş alırsınız, tüm tatillerde maaşınız kesilir. yaz başında maaşınız kesilir, yaz sonunda tekrar ücretli öğretmenlik yapacağınız garanti değildir. sizle birlikte sizden az çalışıp sizden iki kat daha fazla maaş alan insanlarla arkadaşlık etmek zorunda kalırsınız, koymaz mı adama. ha unutmadan artık ücretli öğretmenlikte de torpil dönüyor.

    yani atanamayan öğretmenin tek şansı devlettir ama bir türlü devlete de girememiştir. çok düşük maaşları göze alarak dershanelere ve özel okullara başvurdum ama hiçbiri sallamadı bile. bu eğitim sektörü devletten soruluyor ama yine de öğretmenliği sanki mühendislik gibi algılayan bir devletimiz var. planlı eğitim yokmuş, herkes istediği bölümü okuyabilirmiş. devlet öğretmeni bünyesine katmak zorunda değilmiş. arkadaş bazı bölümlerde böyle değil işte, bazı bölümler devlete girmek zorunda, bunu anlayamıyor musunuz? eğer ihtiyaç yoksa kapat bu bölümleri. kimse gönlünün keyfine göre bu bölümlerde okuyamaz zaten bu bölümlerde babasının parasıyla okumuyor sadece, devlet masraf yapıyor buralara. istemiyorsan daha fazla öğretmen kapatırsın bölümü olur biter. hangi şirket ihtiyaç fazlası ürün üretir ki. hangi şirket ihtiyaç fazlası ürün ürettikten sonra her ürünün üretilmeye hakkı vardır ben o ürünü satmak zorunda değilim diyebilir.

     
  2. sayıları 2002'de 70 bin olan, 2015 atamalarında 500 binlere ulaşması beklenen mağdur kitle

     
  3. iki kelime kanayan yara...

     
  4. dönemin milli eğitim bakanı ömer dinçer tarafından eminönü yeni cami önünde yem bekleyen güvercinlere benzetilen kişilerdir.

     
  5. atanamayan demek yerine ataması yapılmayan demeyi tercih ettiğim meslektaşlarım

     
  6. birkaç yıl içerisinde sayılarının yarım milyonu geçeceğini tahmin ettiğim eğitimci grubu.

     
  7. atanamadığı taktirde piyasada vasıfsız eleman statüsünde iş arayan ancak ileride atanma ihtimali! olduğundan asgari ücretli birçok işte bile kendisine yer bulamayan vaziyetlerinin ne olacağını bizimde merak ettiğimiz insan grubu. kadınların yine bir nebze olsun fakülteyi bitirerek istenilen bir kocaya varmaları söz konusu iken erkeklerin durumları daha da vahimdir.

    yetkililer özel sektörün dinamizminden janjanlı bir şekilde bahsedebiliyorlar ancak bu atanamayan öğretmenler grubunun özel sektörün kucağına nasıl oturtacaklarını da bildiklerini sanmıyorum.

    atanamayan bir öğretmen ortalama yirmi yedi, yirmi sekiz yaşına kadar zaten öğretmenlik için direniyor. daha fazla çalışıyor daha fazla ruhsal sıkıntıya giriyor. ondan sonra ataması yine yapılmıyor. bu insan ne yapabilir. onca hayalin enkazı altından nasıl kalkabilir. nerede nasıl iş bulabilir. bu öğretmenin öğretmenlik dışında kaç tane vasfı özel sektörün ilgisini çeker. özel sektörün parantez kapitalizmin iştahını kabartan tek şey ucuz iş gücü. diğer bölümler fakülteler içinde durum buna benzer ama sadece devlette iş bulabilecek bölümler için durum daha farklı.

     
  8. bu ülkenin ve devletin en büyük adaletsizliği yaptığı çocuklarındandır. 18-19 yaşında binbir zorlukla üniversiteyi kazanan sonra yine aynı zorlukla güçlükle üniversiteyi 4 sene bitirmeye çalışan ardından "başınızın çaresine bakın ben sizi atamak zorunda değilim" çocuklardır. bir devlet niçin öğretmen yetiştirir ; nesillerini yetiştirmek için. öğretmen olması için 23'lü 24'lü yaşlara kadar eğitim verdiği bir insandan devlet olmadığı taktirde başka bir iş yapmasını bekleyebilir mi ? o yaştan sonra o atamadığı gencin nasıl iş sahibi olacağını düşünmeyen, planlamayan bir devlet yapısı olabilir mi ? oluyor maalesef. ve üstelik hala ülkenin eğitim fakültelerine deli gibi öğrenci almaya devam ediyorlar. ülkenin her yerinde mantar gibi çoğalan üniversiteler yeni işsizler ordusu üretmeye devam ediyor.

    bir ülke nasıl planlama yapmaz öğretmen adayı alırken üniversitelerine. nasıl olurda bu üniversitelerine aldığı gençlerin yarısına göz göre göre işsiz kalacaklarını bildiği halde böyle hoyratça heba eder. yok mudu koca ülkenin planlama yapacak, öğretmen açığını belirleyece, o açığa paralel bir şekilde eğitim fakültelerinin sayısını ve kapasitesini hesaplayacak bir tane kurumu ? her yıl onbinlerce mezun verirken şaka yapar gibi 2000 tane öğretmen atayan ve geri kalanlarını dershanelerin vicdanına bırakan bir ülke nasıl olurda dünya liderliğinden bahsedebilir. kendi gençlerini hayatlarının baharında umutsuzluğa sevk eden bir ülke nasıl olurda geleceğe umutla bakabilir.

     
  9. nüfus planlaması olmayan bir ülkenin evlatlarının hazin durumu.

     
    (Bkz: türkiyede öğretmen olmak)(Bkz: türkiyede öğretmen olmamak)(Bkz: türkiyedeki eğitim sistemi)(Bkz: öğretmen atamaları)
  10. böyle bir şey yoktur. doğrusu ataması yapılmayan öğretmenlerdir.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.