Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Allah'ın insana verdiği-yüklediği sevginin iki türlü ifadesi vardır. Düz bir anlatımla sevgi iki türlü şekilde izah edilebilir. Anne rahminde gelişen ceninin vücudu oluşmaya başlarken DNA dizilimi üzerindeki proteinler vasıtasıyla duygularda yüklenmiş ve doğumla birlikte ortaya çıkmış olur. Bebeğin hiç bir şey bilmeden; görmeden, anlamadan, annesini tanıması, ona gülmesi, onunla sakinleşmesi, sadece ona karşı duygularının olması yaratılırken yüklenen sevgidir. Anne sevgisidir. İnsan bilinçlendikçe, 0-6 yaş grubundan itibaren diğer şeyleri de sevmeye başlar. Babasını, kardeşini, dedesini, kediyi, köpeği, hayvanları, çevreyi de sevmeye başlar. Genetik olarak yemek yemeyi de sever. Buluğ çağıyla birlikte kendisine kodlanmış duygularla karşı cinse duyulan sevgi de tezahür etmeye başlamıştır. İşte bu sevgiyi diğer sevgilerden ayırmak isteyen insan, o sevgiye de Aşk adını vermiştir. Saf sevgide tutku yoktur, çıkar yoktur, menfaat yoktur, son yoktur. Aşkta ise çıkar vardır, menfaat vardır, sonlanma vardır. Aşk bitebilirken sevgi hiç bir zaman tamamen bitmez. Aşk iki kişiyle yaşanırken, sevgi de sayı ve sınır yoktur.
Aşk bizi en başa götürür; en saf hâlimize, yokluğumuza, en içten tebessümümüze... Hiçliğin ortasında yanan umut ışıkları... Hislerin hissedilmesi...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |