![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
yapılan araştırmalarla olayın pagan roma döneminde gerçekleştiği rivayet ediliyor.
olayın kahramanları M.S 250 yılı imparator Decius ve onun adına tapınakta kurban sunmayı kabul etmeyen genç topluluğu ve onların köpekleri.
uyandıkları dönem ise M.S 408 tarihi 2. Theodosius'un hıristiyanlığın benimsendiği dönem olarak belirlenmiş.
Bu nisbeten yakın geçmiş dönemin bu şekilde belirsiz kalması bana tuhaf geliyor açıkçası.
bölgenin ziyarete kapalı olması da sıkıntılı.
en azından bilgisayar ortamına yüklenebilirmiş.
yazıtlar kesin delil olmayabilir ama kuvvetli bir işaret gibi duruyormuş.
acaba doğru mu ?
Lahitlerle birlikte, yakında büyük bir şehir kalıntısı olduğu için, pagan tapınağı kalıntıları da bulunduğu için, sunak olarak kullanılan, imparatora/idareciye/pagan tanrılara kurban adanan yerler vs. olduğu için...
o değil de roma imparatorunun selçuk'taki mevzudan nereden haberi olacaktı acaba ?
daha yerel bir hükümdar gerekmiyor mu ?
belki imparator değil de selçuk valisi/yöneticisi her neyse bu krizi çıkarmıştır.
yakalayın bu ayrılıkçı teröristleri, bunlar halkın içine nifak sokuyor, düzeni bozuyor, çarka çomak sokuyor falan demiştir.
sonuçta tıngır mıngır öyle ya da böyle işleyen bir sistem var.
Aklım sürekli Selçuk'a doğru kaymıyor değil.
bir kere değişik bir enerjisi var.
köklü sağlam bir tarihi var.
geçmişten bu yana gelen manevi bir atmosferi var.
Bülbül dağı var.
Meryemana'sı var.
kısacası bölgenin insanı mıknatıs gibi çeken tuhaf bir nasıl denir atmosferi var.
Biraz bakayım belgesellere.
Bir tez daha var.
ürdün'de bulunan er rakim mağarası ashabı kehf mağarasıdır deniyor.
mağaranın içinde 2200 yıllık olduğu ileri sürülen bizans dönemi mezarı ve tarihi kilise kalıntısı bulunuyormuş. ( yalnız burada araya girmek lazım, bizans dönemi olamaz gibi duruyor tarihleme açısından belki roma dönemi demek daha doğru olur )
mağara Amman şehrinin doğu bölgesinde yer alıyor.
bölgede antik kalıntılar var ama mağara göremedim. daha çok insan yapısı tarihi kalıntılar var. o yüzden çok kuvvetli durmuyor gibi.
güneş doğduğunda ışığı mağaranın sağ tarafına vuruyor.
battığı zaman ise sol tarafından kesip geçiyor. ( Bu durum sanırım mağaraya karşıdan bakan birine göre tanımlanmış, yani girişin sağı ve solu )
mağaranın genişçe bir salona benzeyen boşluğu var.
mağara girişine yakın ayaklarını uzatarak bekleyen köpekleri...
Olay kuzey yarımkürede gerçekleşmiş, bu kesin bilgi.
aslında kafamda evirip çeviriyorum tekrardan.
bu mağaranın kuzeye doğru bakması lazım.
ayrıca girişinin derinlere doğru inilecek şekilde, aşağı doğru uzanan bir kuyu gibi değil, güneşi alabilecek şekilde ayan beyan bir dağ yamacında açıkta olması lazım.
dağ olmazsa mağara da olmaz.
batarken mağaranın sol yanını makaslayan güneş ile aslında enlemi bulmak zor olmasa gerek.
gerçi olayın oluş zamanını da mevsimsel olarak bilmek lazım.
güneşin konumu daha doğrusu doğuş ve batış doğrultuları yıl boyunca değişiyor çünkü.
presesyon hareketleri hesaplanacak olursa, yıl aralığı belirlenirse, çok zor ama tören mören işlerinden mevsim de tahmin edilmeye çalışılırsa ki çok soğuk bir dönem olsaydı mağaraya sığınmazlar çok daha uzaklara doğru giderlerdi diye düşündüm.
muhtemelen bahar ya da yaz aylarıydı.
oturup buna kafa patlatan ve kesin lokasyonu bulan birileri mutlaka vardır da neden çıkıp orası değil, burası da değil, biz aslında bulduk şurasıdır demiyorlar bunu da aslında anlayabiliriz.
şimdi şu metinlere bir bakalım.
şimdi talha uğurluel'in belgeselini yeniden izliyorum.
Kendisi tarih konusunda çok bilgili ve bahsi geçen yerleri turlar aracılığıyla gezdiren ve tanıtan da biri yani bizzat sahada dolaştığı için.
onun fikri şu:
bütün verileri toparladığımız zaman,
tarih boyunca en çok önem atfedilen,
üzerinde durulan,
değer verilen,
ziyaret edilen,
tüm medeniyetler tarafından üzerinde mimari çalışmalar yapılan
mağara Afşin'de bulunan mağaradır
diyor.
yemen, ürdün, efes, tarsus tüm rivayetli yerleri tek tek gezmiş.
kendi şahsi kanaati,
veriler ışığında
bu gençlerin afşin'de bulunan mağaraya sığınmış oldukları.
eh şimdi burayı ziyaret etmek de farz oldu.
haritadan baktım Afşin ilçe merkezinin oldukça dışında, batı yakasında,
batı tarafındaki dağlık bölgede,
kuzeydoğuya bakan konumda,
ilçeye doğru uzanan bir vadi, bir su yatağının başlangıç noktası konumunda,
konum olarak tanımlara en çok uyan yerde.
yalnız acaba afşin'de ya da yakınlarında roma dönemine ait kalıntılar bulunmuş mu ?
hemen bakayım:
Çok ilginç, arabissus, efesus ve yarpuz isimlerini de almışmış. ( Efesle ilginç bir bağlantısı ortaya çıktı. )
bölgedeki en eski yerleşim yerlerinden biriymiş.
evet,
tahla uğurluel'in programında açıklama yapan hocamız çok derin ve detaylı bilgilere sahip.
erken hıristiyanlık dönemi olsun, roma dönemi olsun, hititler olsun, anadolu selçukluları olsun, osmanlı olsun
inanılmaz bilgiler veriyor.
mimariyi anlatıyor, kitabeleri çeviriyor, o noktadaki eğitimlerden, itikaflardan, ziyaretlerden, fütüvvet merkezi olmasından bahsediyor.
demem o ki:
benim acilen afşin'e bir şekilde düşmem gerek.
nasıl olacak bilmiyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |